sinekli bakkal edasında bir vcdciniz var mahalleniz de.. o da korsan satıyor. orjinal filim almak için, kadıköy' e inmek lazım ki otobüsle 45 dakika. şimdi; sizin vcdciniz olan şahıs, filim satıyor. ama ne kadar dandik hollywood filmi varsa doldurmuş.. galiba toptancısı olan pazarlamacı korsan!, tavsiye etmiş " abi bunlar var çok gidiyor daha demin verdim 10 tane ( muhabbetleri uzar, biz bölmeyelim onların muhabbetini)".. festival filimi arıyorsunuz; yahu dilimi eşşek arısı soksun, bildiğin kieslowski, kubrick, bergman, galtfit vsvs filimleri. öyle çok fazla ağırda takılmıyoruz " abi tuyanın evliliği var mı " diye ( varmış ordan aldım.. varmış derken, o bilmiyordu gördümde aldım ..). eee nerden bulacaksın ? benim bir filim için kadıköye inmem 50 milyon ( ohaa demeyin..kısa hesabı 5 milyon yol, 3 milyon sosisli, iki bira içerim 10 milyon, sigarası bku püsürü 50 milyon ) .. internetten indiririm istediğim filimi, hoşuma giderse filim, orjinalini alır katarım kolleksiyonuma. ha sıçtın ha yüreğin gitti diye özlü bir laf vardır bizim oralarda.. ne farkı var benim vcd ci ile internetten indirmemin. persopolisi netten izledim; sonra gittim kolleksiyon için orjinalini aldım. tamam emek ama insanında yapabileceği zaman var yapamayacağı zaman var ..ben izliyorum ..