çoğu dinin ve o dinlerin tanrılarının amacı bu yasayı belirlemektir. her din kendini mutlak doğru kabul eder ve kitle toplama amacı güder. bu kitle ahlak kurallarıyla şekillendirilir.evrensel ahlak yasasını kutsal anılan kitaplara bağlamak ve varsaymak, çok büyük değişkenleri iptal etmek anlamına gelir ki abartılı bir hata oranı içerir. herhangi bir dini evrensel gerçek olarak tanımlamak, empati eksikliğinden ileri gelen, benmerkezci bir yaklasımdır. insan beyni ürünü bütün düşünce akımlarının tüm evrendeki ahlak yasasını tanımlaması mantıken imkansızdır(evreni sınırlı ve her maddenin toplamı olarak sayarsak)*. ancak insan yapımı olmayan ve hiçbir evrensel değişkenden etkilenmeyen bir ahlaktan bahsedersek, bu sadece inanç olur, mantık aranmaz. kişi inatçıysa inanıp gider, mitler arasında yaşamaya başlar.