sosyolog olduğum için haklarında burada bulunduğum kısa zaman zarfında yaptığım birkaç sosyolojik gözlemimi paylaşacağım yazarlardır.
demografik kriterlere göre çoğunun 80 sonları ve 90 başları doğumlu olduğunu tahmin etmekteyim. evet bildiniz, bu bir gözlem değil, elimde bu konuyla ilgili veri toplayacak bir parametre olmadığı için tahmin etmekle yetiniyorum.
büyük kısmı şehirde yaşayan ve orta sosyoekonomik katmanın alt ve orta kısım ailelerinden geldikleri tahmin edilmektedir tarafımdan. açılan başlıklar bu konudaki temel kriterim oldu. ekonomik artıdeğerden mahrum bırakılmış kesimlerin çocukları oldukları için sergiledikleri ortasınıf radikalizmi politik düzlemde çoğunun mhp ve chp'ye oy verdiğini (ya da verme hakkı olsa vereceğini) düşündürüyor. beğenilen ve beğenilmeyen entryler ve açılan başlıkların yönelimi bunu gösteriyor.
çoğu kimlik siyasetine karşı imiş gibi beyanatta bulunup kimlik siyasetine göre oy verme eğiliminde. ama bu kimlik hakim etnik-kültürel kimlik olan sünni türklük. ama sünni kısmı daha az etkin, orası aşikar.
bu yazarların mahrum bırakıldıkları toplumsal artıdeğeri etnik ve dinsel ayrım noktalarına göre farklı kimlikler üzerinde bir nefrete döndüğünü görmek mümkün. etnik ayrımlar sosyoekonomik katmanlamanın alt kesimlerinde daha çok ön plana çıkar kabulünden buraya varmak mümkün. ve bu kitle çoğu yoksunluklarının nedenini azınlık kimliklerin varlığına bağlıyor, bu yaklaşım avrupa ülkelerindeki genç profilinin kriz dönemlerindeki davranış şekli ile uyum halinde.
elbette bu kitle gökten zembille inmediğine göre eğitim sisteminin bu yapılanma üzerindeki derin etkisi iyice irdelenmeli.
bu kitlenin geçtiği eğitimsel formasyon sorgulamaya ve alternatif düşünme modellerine oldukça kapalı. kültleştirme ve teolojik eğilimler hayata yaklaşım şekillerinde oldukça belirgin. sözlük gibi sanal ortamları bu ortamların kontrolsüzlükleri ölçüsünde kendi kimliklerine yönelik sorgulayıcı tavırlara karşı muhafazakar bir histeri içerisinde savunma eğilimindeler. bu sözlüğün sağladığı serbesti bu tür gözlemlerin yapılmasını oldukça kolaylaştırıyor. çünkü ekşi sözlük'te bu serbesti mevcut değil.
sonuç olarak, bu yazarların çoğunun temel sorunu henüz demokrasi ve insan hakları gibi soyut kavramlar haline gelmemiş. birinci sorunları ekonomik yoksunluk ve bu yoksunluğun nedeni olarak gördükleri türk olmayanlar.