mahalle maçının başlamasına az bir süre kala takımdaki oyuncu eksikliğinden dolayı zorunlu olarak oyuna alınan ve verilen görevi harfi harfine yerine getiren futbol cahili, en iyi arkadaşları genelde kızlar olan çocuktur.
bu çocuğa topa vur dedin ya tamamdır. verilen görevin ciddiyetiyle kafaya çıkan çocuğun önünden topla birlikte kellesini de alır. genelde mahalle maçlarında hayalara en iyi isabet oranını tutturan çocuk yine budur. işini sakatlanmak pahasına yapar, lakin sakatlayan hep o olur. sonra da "ben mi istedim olum oynamayı" deyip "oynamıcam o zaman" diye söylene söylene evine gider. daha çözülecek sorusu, çalışılacak bir sürü dersi vardır.
günün birinde mahalle maçında, karşı takım korner kullanacağı esnada bu çocuğa ön direği tut dememle ön direği cidden tutmuş ve kazandığımız gol sonrası kendi sahamıza dönerken hala direği tuttup bırakmadığını görmüştüm. "olum niye tutuyon direği" diye sormamla, "sen tut demedin mi?" şeklinde soruyla karışık cevap vermesi, bu çocuğun bu başlığı çok iyi tanımladığını bütün takım arkadaşlarıma göstermiştir.