iki yaz önce* yine uykunun bünyeyi yendiği saatlerin birinde bir rüya musallat olur. bomboş bir sınıf, sınıfın en sonundaki masada ben, iki masa önünde o zamanki sevgili oturmakdatır. tam karşıda hocanın varlığı hayal meyal görünmektedir. bir anda çok şiddetli bir gök gürültüsü duyulur, camlar içeriye doğru şiddetle patlar ve tam o anda bir refsleks ile öne doğru uzanırsın ama nafile. gözlerinden iki damla yaş akmış uyanmışsındır. ve rüya biter.
ilginç olanı ise o sabah gidilen yerde seni bekleyen sevgilinin gözlerini yere düşürerek bu aşk burada bitti deyip gitmesidir.