köpek olan eve melek girmez

entry231 galeri video1
    45.
  1. Yanlış bir önermedir. Doğurusu hafif mekruhtur.

    Değişik kaynaklardan alıntılarsak:

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Eski Mısır'da köpek kutsal sayılırdı. Onlar için mezarlıklar yapmışlar ve buraları birer kutsal mekan edinmişlerdi. Putperest Türklerde köpek kutsal sayılan hayvanlar arasında idi. On iki hayvanlı Türk takviminde yıllardan biri köpek yılıdır.

    Deyim olarak köpek, çok ağır ve Onur kırıcı bir hakaret olarak kullanılır.

    Köpek Beslemek:

    Av, ziraat, sürü, ev bekletme vb. sebeblere dayalı olarak köpek beslemenin caiz olduğu konusunda ulema ittifak etmiştir. Ancak hırsız korkusu gibi zaruri bir sebep olmaksızın evde bulundurulmasını hoş karşılamamışlardır (ibnü'l-Hümâm, Fethu'l-Kadîr, Bulak 1319, VI, 246; ibn Âbidin, Reddü'l-Muhtâr, Kahire 1386-89/1966-69, V, 226-227). Hz. Peygamber (s.a.s.) ziraat, koyun, ev bekletme, av gibi bir sebep olmaksızın köpek besleyenin sevabından her gün bir kırat (bir başka rivayette iki kırat) eksileceğini (Buhârî, "Hars", 3, "Bed'ül-halk", 7, 17; "Zebâih", 6; Müslim, "Müsâkât", 51-60; Nesâî, "Sayd", 10- 14, 24......) ayrıca içinde köpek bulunan eve meleklerin girmeyeceğini haber vermiştir (Buhârî, "Bed'ül-halk", 7,17......). Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s) Cebrail ile, belli bir saatte buluşmak üzere sözleşmişler, ancak içeride bulunan köpek sebebiyle Cebrail gelmemiş ve köpeği farkeden Rasûlüllah derhal çıkarılmasını emretmiş ve köpek çıkarıldıktan sonra Cebrail'le görüşebilmiştir (Buhârî, "Bed'ü'l-halk", 7,17, "Meğâzî", 12, "Libâs", 88,94; Müslim, "Libâs", 81-84....; Fahreddin er-Râzî, Mefâtihu'l-Cayb, Kahire 1934-62, XXXI, 210). Şafiiler ihtiyaç yokken köpek edinmenin haram olduğu görüşündedirler (Nevevî, Şerhu'l-Müslim, Kahire 1347-49/1929-30, X, 236).

    içinde köpek bulunan eve meleklerin girmemelerinin sebebi onların pis kokmaları, pislik yemeleridir. Bundan dolayı gereksiz yere köpek edinen kimse evine melek girmekten mahrum bırakılmak suretiyle cezalandırılmıştır (Nevevî, a.g.e., XIV, 84; Aynî, Umdetü'l-Kârî, Kahire 1348, XV, 139). Ayrıca aralarında köpek ve çan bulunan yolcularla meleklerin arkadaşlık etmeyeceği de Hz. Peygamber tarafından ifade edilmiştir (Müslim, Libâs, 103).

    Hadiste geçen "kırat", lüzumsuz olarak köpek edinen mü'minin sevabından Allah katında malum bir miktarın eksilmesini ifade eder (Tecrîd-i Sarih Tercümesi, VII, 131). Buradaki kırat konusunda ise farklı görüşler vardır. Bu fark insanlara eziyet konusunda birbirinden farklı iki tür köpeğe nisbetle yapılmış olabileceği gibi, köy-kent ayrımına göre de ifade edilebileceği belirtilmektedir. Zira, fazla insanın yaşadığı yerde rahatsız olanların sayısı da artmaktadır. Bunun yanında daha önce bir kırat olan ceza, ağırlaştırmak suretiyle iki kırat'a çıkarılmış olduğu üzerinde de durulmuştur (Nevevî, a.g.e., X, 239; Aynî, a.g.e., XV, 203).ihtiyaç olmaksızın köpek edinmenin yasaklanması konusunda özellikle durulması ve köpek besleme konusunda ağır bir müeyyidenin getirilmesi onun kudurganların % 92,5 kısmını teşkil etmesi ve kuduza yakalanma ve yayma konusunda hayvanlar içinde ilk sırada bulunmasından da kaynaklanabilir. Kuduzu, saldıran köpekler verebileceği gibi, kendisini sevdiren, serbestçe istediği insanı yalayan hatta kendine acındıranlar da aşılayabilirler. Bu durumdaki hastalık, tedbir almakta kusur ettirdiğinden çok daha tehlikeli olduğu düşünülürse bu konudaki titizlik daha kolay anlaşılır. Hiç evden çıkarılmayan veya diğer köpeklerle temas etmeyen köpekler bile evdeki kudurmuş olan bir kediden veya fareden de mikrobu alıp hastalığı yayabileceği gibi Ekinokok= kist idatik hastalığını aşılamak cihetinden de tehlike arzeder. Kuduz, hayvanın yalnız ısırmasıyla değil yalaması veya salyasının bulaşmasıyla da sirayet edebilir (Tecrid-i Sarih Tercümesi, VII, 133- 143)

    Bu açıdan bakıldığında fukahânın köpeğin artığını necis sayması ve yaladığı kabın cumhura göre yedi, Ebû Hanîfe'ye göre üç defa yıkanmasının gerekli olduğu (Azîmâbâdî, Avnu'l Mabûd, Medine 1388/1968, I, 135) konusundaki görüşleri ve saldırgan köpeğin öldürüleceği konusunda ittifak'ın bulunması (Nevevî, a.g.e., X, 235; Avnî, a.g.e., XV, 202; ibn Cüzey, el-Kavânînü'l Fıkhiyye, Beyrut, ty., s 294) çok manidardır.

    Köpeğin satışı:

    Hasan el-Basrî, Rabîa, Hammad b. Süleyman, Evzaî, Şafiî, Ahmed b. Hanbel, Dâvûd ez-Zâhirî, bir rivayette imam Mâlik, köpek satışından elde edilen paranın haram olduğu görüşündedirler. Atâ b. Ebî Rabah, ibrâhim en-Nehâî, Ebû Hanîfe ve bazı Mâlikîlere göre kendisinden faydalanılan köpeğin satışı caiz ve parası mübahtır. Ebû Hanife ve Ebû Yusuf eğitimi kabul etmeyen saldırgan köpeğin satışını caiz görmemişlerdir (ibn Rüşd, Bidâyetü'l-Müctehid, istanbul 1985, II, 105; ibnü'l-Hümam, a.g.e., Vl, 245; Tecrid-i Sarih Tercümesi, V l, 380).

    Köpeğin Cinayetleri.

    imam Ebû Yûsuf'a göre bir kimse köpeği, ısırmak üzere bir başka şahsın üzerine kışkırtır ve bunun neticesinde köpek bunu yaparsa kışkırtan bundan sorumludur ve diyetini öder. Çünkü köpeği bu şekilde kışkırtmak, onu insanın üzerine salıvererek telef olmasına sebebiyet vermek gibidir. Fetva bu görüşe göredir. Ebu Hanife'ye göre ise hareket, kışkırtma neticesinde değil köpeğin ihtiyarıyla meydana geldiğinden tazminat vermek gerekmez. Çünkü hayvanların kendiliğinden yaptığı cinayetler hederdir, tazmini gerektirmez (Kâsânî, Bedâyiu's-Sanayî, Kahire 1327-28/1910, VII, 273). Köpeğin, bulunduğu eve sahibinden izinli veya izinsiz olarak giren şahsı ısırarak telef etmesi halinde sahibine tazmin gerekmez (Kâsânî, a.g.e., VII, 273). Ancak köpeğin sahibi daha önceden uyarılmış ve oda ihmal etmiş ise zarardan sorumludur. (Ali Haydar, Dürerü'l Hukkâm, istanbul 1330, II, 929; Mecelle, mad. 929).

    Hanbelî hukukçuları izinle girilmesi halinde köpeğin yaptığı zarardan sahibinin sorumlu olduğu görüşündedirler (ibn Kudâme, el-Muğnî, Beyrut 1392-93/1972-73, X, 358). Nitekim Kadı Şuraylı da evin köpeği tarafından dağarcığı parçalanan şahsa, izinle girmiş olması halinde zararın tazmin edilmesi gerektiğini söylemiştir (ibn Hazm, el-Muhallâ, Kahire, ty., (Mektebetü Dâri't-Türâs), XI, 10). Isırıcı bir köpeği edinen şahıs gündüz yahut gece bir insanı veya hayvanı ısırması, elbiseyi yırtması vb. durumlardaki zarardan sorumludur (ibn Kudame, a.g.e., X, 358). Şâfiîlere göre ise sahipleri köpeğin tehlikeli ve zararlı olduğunu biliyorlarsa gerekli tedbiri almakla mükelleftirler. ihmal neticesi meydana gelecek zarardan sorumludurlar (Nevevî, a.g.e., XI, 225).

    Hanefilere göre köpek elbiseye sürtünürse o elbiseyle namaz kılınır. Yalnız, köpeğin ağız suyu veya salyası ve tersi necistir.

    “içinde köpek bulunan eve rahmet meleklerinin girmeyeceği, ev sahibinden her gün bazı sevapların azalacağı, ancak av, sürü ve bekçilik gibi ihtiyaçlar için köpek beslemenin caiz olduğu” gibi hadis-i şerifler vardır. Ayrıca salya ve tüyleri her tarafa bulaşacağından ibadetlerimize ve sağlığımıza zarar verme ihtimali de vardır. Bu sebeple ihtiyaç yoksa evde köpek bulundurmak doğru değildir. ihtiyaç yokken evde köpek beslemek haram değildir fakat hafif mekruhtur. Hukuk dilinde buna “tenzihi mekruh” denilir.

    Ancak bununla beraber köpek bulunan evde yaşanır, kılınan namazlar ve yapılan ibadetler de geçerlidir. Yeter ki kıldığımız yer veya seccade temiz olsun.

    Resûl-i Ekrem (sav) şöyle buyuruyor: "Av, tarla, bahçe, sürü köpekleri müstesna olmak üzere köpek besleyen kimsenin sevabından her gün bir miktar eksilir."( Buhari, Zebaih, 6; Müslim, Müsakat, 46,50,56-58)

    Köpek bulunan eve melek girmediğini bildiren hadisler de göz önünde bulundurulduğunda, koruma ve avlanma gibi bir ihtiyaç bulunmadan evlerde köpek beslemek islamda menedilmiştir.Çünkü;

    a) Köpek besleyecek kadar imkanı olanların bakım ve harcamalarına yoksul ve kimsesiz insanlar daha layıktır.

    b) Tıbbın kesin açıklamalarına göre köpeklerden insanlara geçen birçok hastalık vardır.

    c) Köpek yoldan gelip geçeni, misafiri korkutur, rahatsız eder. (Günlük Hayatımızda Helaller ve Haramlar, Hayreddin Karaman, iz Yayıncılık)

    içinde köpek bulunan eve meleklerin girmemelerinin sebebi onların pis kokmaları, pislik yemeleridir. Bundan dolayı gereksiz yere köpek edinen kimse evine melek girmekten mahrum bırakılmak suretiyle cezalandırılmıştır. (Nevevî, Şerhu'l-Müslim, Kahire 1347-49/1929-30, XIV, 84; Aynî, Umdetü'l-Kârî, Kahire 1348, XV, 139).

    Hanefilerde esah olan, köpeğin bizatihi necis olmadığıdır, zira korunma ve avlanmada ondan yararlanılmaktadır. Domuz ise bizatihi necistir. Kurandaki "O pistir" ayetinden kasıt domuzdur.

    Yalnız, köpeğin ağız suyu veya salyası ve tersi necistir. Vücudunun diğer yerleri buna kıyas edilmez. Ağzını kaba sokarsa kab yedi defa yıkanır. Resulullah (as) buyurdu ki: Köpek sizden birinin kabından içerse, onu yedi defa yıkasın. Ahmed ve Müslim'de: "Köpeğin ağzını soktuğu sizden birinin kabının temizliği, ilki toprakla olan yedi defa yıkamaktır. (Ahmed, Buhari, Müslim)

    Malikilere göre: ister beslenmesine izin verilen bekçi ve çoban köpeği olsun, isterse başka köpek, mutlak olarak temizdir. Sadece ağzını soktuğunda meşhur olan görüşe göre taabbüden yedi defa yıkanır. Ayağını veya hareket ettirmeden dilini soksa veya salyası düşse yıkamak gerekmez.

    Şafii ve Hanbelilere göre: Köpek domuz ve onlardan türeyenler, bunların artığı, teri necistir. Bunlarla kirlenen eşya biri toprakla olmak üzere yedi defa yıkanır. Önceki hadise binaen ağzının necaseti sabit olursa, geri kalan kısım da öncelikle öyledir. Zira ağzı fazla soluduğu için en temiz yeridir. (Bk. islam Fıkhı Ansiklopedisi Prof. Dr. Vehbe Zuhayli)
    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    zorunlu edit: ayrıca ne malum hayvan köpektir bahsedilen? belki köpekleşen insan türüyle yüzleşmemek için girmiyordur melekler, ha?
    6 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük