tıp gelişmiştir fakat bu gelişme insanoğlunun sağlık konusundaki sonsuz beklentilerini karşılamaya yetmemektedir. bugün apandisitten insanın ölmesi ayıp karşılanırken, cerrahi teknik gelişmediği ve anestezi için adamın kafasına vurulup bayıltıldığı dönemlerde basit hastalıklar yüzünden insanar tanı dahi alamadan ölüyorlardı.
bugün organ nakli rutin bir işlem olmuştur. kök hücre tedavisi ile tedavisiz hastalıklar konusunda çığır açılmak üzeredir. human genom projesi kişinin yakalanacağı muhtemel genetik temelli hastalıkların önceden bilinip önlem alınmasını mümkün kılacaktır.
göbek deliğinden girilen kameralarla bağırsak, safra kesesi, fıtık vs ameliyatları rahatlıkla yapılabilmektedir. öyle ki cerrah hastaya dokunmak zorunda olmadığı için kilometrelerce uzaktan ameliyet yapmak bu laparoskopi ile teorik de olsa mümkündür.
invaziv radyoloji ise hızla gelişmiş , kişinin damarları içinde dolaşmak ve gerekli müdaheleyi yapmak mümkün olmuştur.
gelelim tedavisiz hastalıklara. bir insanın kendi vucudunu uzun yıllar boyunca maruz bıraktığı etkenlerin oluşturduğu hastalığın tedavisi tabi ki bir hapla olabilecek birşey değildir. ayrıca ne kadar gelişirse gelişsin tıbbın da bir sınırı olduğu insan fizyolojisinin bile hala tam olarak aydınlatılamadığı bilinmelidir.
