efes pilsen'in yarışması "hayatı doldur"u kazanıp da gittiğimiz maçı sami yen'in kapalı tribününde izleme şansını yakaladık..
maçta benim asla hazetmediğim oyuncuların olduğu bir 11 vardı sahada ki emre belözoğlu'nun volkan demirel'in nasıl oynadığını herkes gördü.. ispanya son dakikalarda bulduğu golle maçı kazanırken, 5 dakikada bizim 90 dakika oynayan çoğu oyuncumuzdan daha çok maça damgasını vuran bir isim vardı: daniel güiza! maça girer girmez pozisyon buldu, top volkan'da kaldı.. topla ikinci buluşmasında da asist yaptı zaten..
ilk 15 dakika gayet iyi oynayan milli takım, öne geçmenin de verdiği şımarıklıkla tempoyu kaybedip pas hataları yaptıkça ispanya karşısında gittikçe eziliyordu.. ve ilk yarıyı öyle - böyle kapattıktan sonra ikinci yarı hiçbir şeyin değişmemesi, üstüne üstlük ibrahim üzülmez'in yaptırdığı trajikomik penaltı her şeye tuz biber ekiyordu..
skor 1 - 1 olduktan sonra da takım hala aynı dandik oyunu oynamakta inat ediyordu ki, sabri'nin oyuna girmesiyle ceza sahası içindeki pozisyonlarımız artıyordu. yaptığı güzel ortalarla oyundaki az süresinde bile göz dolduruyordu..
yenildik ancak ben bazı isimleri bu yenilgiden muaf tutmak istiyorum!
mesela o yaşına rağmen ispanyollara göz açtırmayan emre aşık..
mesela sağlam oyunuyla hakan balta..
mesela her zamanki klasıyla arda..
mesela sabri.. mesela gökhan gönül..
bunlar gibi bir 4 oyuncu daha olsaydı biz ispanya'yı ezip geçmiştik.. ancak olmadı, olamadı.. her zaman dediğim gibi; bu fatih terim kadro kurmaktan zerre anlamıyor!
taraftar olarak da bir özeleştiri yapmamız lazım; ispanyolların bile sesi bizi bastırdı çoğu zaman! beklenen desteği veremedik milli takıma ne acı ki ve takımı ikincilik yoluna soktuk, o da bu oyunla çok zor ama bekleyip görmek