"queer" tıpkı lezbiyen ve gey gibi eşcinsel jargonuna ait bir terimdi. ancak lezbiyen ve gey araştırmalarının çoğalması ve çeşitlenmesiyle sözcüğün anlamı genişledi, eşcinsellerle beraber birçok başka minör grubu kapsayabilme potansiyeline ulaştı. queer'ın ingilizcde tuhaf, acayip gibi anlamlarda kullanıldığını göz önünde bulundurursak sözcüğün bu potansiyele ulaşmış olması şaşırtıcı değil. queer her ne kadar eşcinsel terminolojisine eklenmişse de doğrudan bir cinsel pratiğe gönderme yapmaz, normalleşmemiş her birey queerdır ve queer çalışmalarının ilgi alanına girebilir. eşcinseller aslında sabitlenmiş imgelerinde, düzcinsellerin anti-tezi gibi normalleştirilirler. anormalliklerinin evrensel bir profili çizilir ve her eşcinsel birey bu profilde karakterize edilmeye çalışılır, birey bu profile uyduğu ölçüde ona rezerve edilmiş sahada normalleşir. dolayısıyla queer'ın net net bir tanımı yoktur- bilakis bireyaşırı tanımlamalara direnmenin ifadesidir. bireyin başta cinselliği olmak üzere, görünümü, davranışları, biçemi ve yaşam pratikleriyle normları reddini imler. queer onu çevreleyen sosyal örgüyle uyuşmazlık gösteren ya da gösterebilen bireydir, ne o ne de budur- öznenin biricikliğinin ve kendiliğinin savunusudur. kişi kendileştiği (yani stereotipleşmediği) ölçüde tuhaflaşır. her birey ancak tek tek etüd edilerek tanınabiliyorsa, bireyin cinselliğinin referansları da yine onun kendisinde aranmalıdır.kategorileri kesinleştirmek ve damıtmaktan hoşlanan rasyonalitenin kararsızlığa, belirsizliğe tahammülü yoktur. eğer kategoriyle uyuşmuyorsa birey değişmelidir. bu tür bir rasyonalite bireye inanmaz;ona göre adeta temsiller bireylerin değil, bireyler temsillerin uzantılarıdır. queer ise temsillerin değişmezliğini ve doğruluğunu bozar, kendi içkin nitelikleri dışında temsil edilmesi mümkün olmayandır. iktidar için, toplumun kendisinin bile acayipliklerine terk ettiği bu bireyler sosyolojik fenomenler olmak dışında yokturlar, zira sistem temsil edilebilenler için vardır. queer toplumsal gerçekliğin kıyısındaki gri alanların sakinidir, istatistiksel bağlamda % 99luk dilime karşı % 1lik "ve diğerleri" payında yer alır. queer majör kimlik (identity) baz alınarak oluşturulmuş birer karşıt kimlik (contra-identity) değildir. majörle (x) özdeşleşimin negatifi alınarak (-x) oluşturulmaz, ancak bir kimliksizlik (non-identity) ve nötrlük durumu da değildir. queer özne ayrıksı ve otantik bir yapıdır, kendi kendini teorize eder ve yalnızca kendini temsil eder. bireyler ortak kimlik bileşenlerine sahip olsalar da, bir bütün olarak birbirlerine eşitlenemezler. bu anlamda queer bir kategori değil, kategoridışı bireylerin, benzemezlerin teşkil ettiği öbektir. queer varoluş merkeze göre pozisyon almamanın mücadelesidir, o yüzden de iktidar odaklarının birey üzerindeki denetimini zayıflatır. tanımı tamamlanmadığı ölçüde gücünü koruyan bu kavram bireye dair hep daha fazla veri edinme ilkesinden beslenir. toplumsal işbirliği ancak bireylerin birbirilerini yüz yüze ve dolaysız olarak tanıması yoluyla adil ve verimli kılınabilir, o halde etik açıdan doğru olan bireylere ait verileri genelleştirmemektir. queer varsayımlara alerjiktir: eğer her bireyin kendi yaşam pratikleri içinde incelenmeyi hakeden. eşsiz bir varlık olduğuna inanıyorsak, bireylerin cinselliklerinin de biricik ve öngörülemez olduğu sonucuna varırız.
çocukların, henüz cinsiyet kodlarının kesinleşmediği, cinsel yönelimlerinin halen kendi keşif menzillerinde olduğu protoseksüel dönemin, queer kavramına en yakın durumlardan biri olduğunu iddia ediyorum. bu dönemde çocuk henüz eğitimden geçmemiş haliyle normları ihlal etmeye son derece yatkındır. yırtıcılığıyla, kendisine dayatılan tüm alışkanlıkları püskürtmeye ve kendi isteklerine sadık kalmaya çabalar. zamanla kadınlık ve erkekliğin neleri gerektirdiğini öğrendikten, cinsel eğilimlerini kavradıktan sonra, isyan etmeyi bir yana bırakır ve yalnızca hayatını kolaylaştırmanın yollarını aramaya, adapte olmaya başlar. yetişkinlik birçok bakımdan özgürlük savaşının gerilemesi anlamına gelir.
queer kavramı muğlaklıklar, melezlikler, karmaşık göstergeler ve her çeşit kendiliğindenlikle barışıktır. bu yüzden bireyin mutlakçı ve otoriter sistemlere karşı mücadelesinde son derece etkili bir silah olabilir. bana kalırsa -ne kadar liberter olursa olsun- kadınların ve erkeklerin "ne olduğuna" dair yazılmış her öğreti kaçınılmaz olarak cinsiyetçidir. aynı şekilde farklı cinsel eğilimleri katışıksız sınıflandırmalara maruz bırakarak, soyağacı çıkarmaya çalışan öğretiler de ayırımcıdır, çünkü her bireyin cinsel pratiği zaten biricik ve farklıdır. eğer özgürleşmek istiyorsak toplumu kategorilere ve sınıflara değil, geriye yalnızca bireyler kalana dek bölerek parçalamalıyız. ancak bu sayede temsiliyetlerden kurtulup kendimizi gerçekleştirebiliriz. hedef herkesin kendi rotasında tuhaflaşarak birbirini sevmesi olmalı." queer imam