islamın hoş görüsünün en büyük özeti besmele de saklıdır. "esirgeyen ve bağışlayan Allahın adıyla" . yani allah hoş görülüdür denmekte besemele de. islamın hoşgörüsü allah ın hoşgörüsüdür. ve sonuç olarak kulların göstermesi gereken hoşgörüdür. allah hoşgörülü olmasa hata yapanı bağışlar mıydı? tövbe kavramı olur muydu?
ha insanlar hoş görüsüz olabilir mi? tabi ki olabilir. bir insanın bildiğini sandığı şeyi değiştirmek zordur. dinle ilgili bildiği birşeyi değiştirmek de zordur. bir de insanlar duydukları pek çok şeye inanabilmektelerdir. bu sadece islam için değil bütün dinler için kullanılmış bir olgudur. başka insanlara dini kötü göstermek için bazı insanların dini duygularıyla oynanması söz konusudur. bazen de katı inanclı kimselerin dini duygularını başka amaçlar için kullanılması. ayrıca biraz da insanın içinde olacak o hoşgörü. yani siz dine çok katı bakan birinden din konusunda hoşgörü bekleyemezsiniz. ancak dini iyi anlamış kimselerden hoşgörünün kralını görürsünüz.
inanmayanlara dinimizi anlatıp onları islam yoluna davet etmemiz, istemezlerse zorlamamamız, farklı dinden bile olsak komşumuzla iyi geçinmemiz emredilmiş. islamda hoşgörü olmasaydı bu emirler böyle mi olurdu?
kulların hoşgörüsüzlüğü için islamı suçlamak doğru olmaz. tıpkı birileri hırsızlık yapıyor diye devlet yasalarını suçlamak gibi.
