akp'nin başarısız olduğu sonuçlardır. elbetteki %39 oy azımsanıcak bir miktar değildir lakin seçim kampanyasına verilen önem ve başbakanın yüksek dozda hırsı göz önüne alındığında beklentilerin çok çok altında kaldığı net bir şekilde söylenebilir. neden %39 a rağmen başarısız olduklarının nedenlerini sıralamam gerekirse:
* 2007 seçimlerine alınan %47'lik oy, akp'nin yerel seçimlerde halkı iktidar yanına daha fazla çekmesiyle sonuçlanmalıydı. bu gerçekleşmedi.
* iktidarın bakanları tarafından halk açıktan açığa tehdit edildi "iktidar yanında olmazsanız hizmet gelmez." diyerekten ama bu da oyların düşmesini engellemedi.
* bütçe açığı göz önüne alınırsa ne denli büyük bir seçim yardımının yapıldığı gözler önüne daha iyi serilir. fakat bunca kömüre rağmen oylar yine sabit olmadı. önümüz yaz diyedir büyük ihtimal.. he ayrıca tunceli'nin attığı "fake" de beni fazlasıyla güldürmüştür. tunceli başbakana adeta "are you wathcing closely?" demiştir.
peki neden oyları düşmüştür akp'nin? neden başbakan %50'yi zorlamayı beklerken %40'ın altında kalmıştır?
* çünkü başbakan yerel seçimi genel seçim havasında yaşamıştır. "ceketimi koysam başkan olur" mantığı ile siyaset yapmıştır.
* bir durup düşünelim siyasal parti liderlerini bir kenara bırakarak. başbakanın yorum yapmadığı bir olay var mıdır türkiye'de? mehmet ali erbil'den uğur dündar'a, televole'den gazetelere herkesle kavga etmiştir.
* türkiye akp ile 4. seçimini yaşamıştır. bu 4 seçimin 3'ünde akp mazlum edebiyatı üretmiş ve oylarını giderek artırmıştır. lakin son seçimde akp mazlum edebiyatı bir tarafa başbakan önderliğinde adeta "enel hak" demiştir. 22 temmuz seçimleri akşamında verdiği kucaklayıcı mesajı unutmuş, çoğulcu demokrasiden ödünler vermiştir. hatta kimi zaman davos'ta olduğu gibi milli görüş gömleği sırtında tepkiler vermiştir.
*israil'e katil derken, sudan'daki darfur soykırımının baş sorumlusu kişi ile elele gezmesi gibi nice çelişkilere imza atması akp'nin düşüşüne faktör olmuştur diyebiliriz.
şimdi başbakan ya aklı başında düşünecek ve türk seçmeninin kamplaşmaya giden yolunda kucaklayıcı etken olucak -ki buna hiç mi hiç ihtimal veremiyorum-. ya da bu düşüşün paniği ile 22 temmuzdan beri dozunu artırdığı "tek adam"lık imajının uçlarında gezinmeye çalışacak. 2.sinin doğurduğu sonuçları düşünmek bile istemiyorum.
not: seçim haritasına bakıldığında resmiyet kazanan bir şey daha vardır ki akp seçmeni denize karşı rakı içen insanlar değillerdir*.