futbol içerisine rekabet ve rakibi yenmek için her yol mubahtır anlayışının dayatılmaya çalışıldığı reklam sloganı.
Spor ahlakının bozulması hakkında:
Nike, spor malzemeleri üreten, çocuk emeği sömürmekle, ünlü bir uluslararası tekel.
Ama burada Nike'ın bu sömürücü karakteri değil söz konusu edeceğimiz.
Milli takımın sponsor firması olan Nike'ın Türkiye Milli Takımı için çekmiş olduğu Fatih Terim'in seslendirdiği reklam filmi! Reklamdaki bazı sözler şöyle; amansız demek - inatçı demek, sürekli demek, amansız demek - gururuna sarılmak demek. amansız, rakibine diz çökmez. amansız, zamana yenilmez.'
amansız kanının son damlasına kadar savaşır.
amansız ol. amansız ol!
Fatih Terim, bu sözcüklere daha da korkunçluk kazandıran sesiyle bu sözleri yinelerken, görüntüden de akrep, kurt, aslan, yaban domuzu, köpek balığı gibi vahşi hayvanların en vahşi halleri geçiyor! Reklamdaki; 'amansız ne demek' sorusuna verilen yanıtlar hiç de hoş olmayan biçimde açıklanıyor.
Ama reklamda amansıza karşılık olarak kullanılan sözcükler, aslında yeterince sportiflik dışı ama gerçeği de yansıtmıyor. Çünkü; amansızın sözlükteki karşılığına bakınca şunlar veriliyor: acımasız, acımaz, canavar, cabbar, dinsiz, domuz, gaddar, gavur, hain, haşin, hınzır, hunhar, imansız, insaniyetsiz,kalpsiz,, kırıcı, kıyıcı, merhametsiz, müsamahasız, nemrut, sadist, taş yürekli, tiran,vicdansız, zalim.
Bu anlamların sporla nasıl bir ilgisi vardır?
Milli takım gibi bir takımın reklamında böylesi insanlık değerleriyle, sporun değerleriyle çatışan bir slogan nasıl kullanılabilir? Üstelik de bu reklam, milli takımın teknik direktörünüN sesiyle seslendiriliyor. Ve terim; sanki bir şenliğe, çok güzel bir kolektif coşkuya çağırıyor gibi; 'Amansız olun!' diye haykırıyor.
Oysa; çocuklara, gençlere okullarda; spordan söz ederken verilen derslerde, beden eğitimi öğretmenleri ya da spor üstüne konuşan eğitimciler; sporun dostluk kardeşlik, barış, dayanışma, yardımlaşma gibi insani değerleri geliştiren bir aktivite olduğunu söylüyorlar.
Kısaca spor deyince insani değerlerin yüceltildiği, saygı ve sevgi içinde yarışma'dan söz edilmek isteniyor. Doğrusu da bu!
Ama milli takımın reklamı; insaniyet dışı ne varsa o anlama gelen amansız sözcüğü üstüne kuruluyor.
Yani milli takımın yönetenlere ve onun hocasına göre; milli takım amansız olacak!
Bu zihniyet beş yıl önce Avrupa Kupası elemelerinde isviçre ile oynanan maçta görülmüştü. Mafyadan en aşırı milliyetçilere kadar çeşitli şer odaklarının baskısıyla bir 'milli takım rezaleti', bir 'milli rezalete' dönüşmüştü. O zaman yine Fatih Terim yönetmişti bu rezaleti.
Şimdi yine Fatih Terim'in içinde olduğu bir skandalın başındayız görünüyor.
Eğer ahlaklı bir spor medyası olsa; bu slogan ve bu reklam topa tutulurdu. Ama egemen zihniyet Fatih Terim zihniyeti olduğu ve spora kapitalist rekabet hırsı yön verdiği için, 'kazanılacaksa her yol mubah' görünüyor onlara da. Hele de kazanılırsa! Ama yenilirse; bu sloganın baskısı altındaki futbolcular sahada bir rezalete ya da beklenmedik ağır bir yenilgiye uğrarsa; belki o zaman, 'Biz ne yaptık?' diyenler çıkacaktır.
Nike'ın hazırladığı reklam; kendi başına bir spor skandalıdır. Terim dünkü basın toplantısında; bu slogana uygun davranacaklarını ilan ederek; yenilecek futbolcuları,'boyun eğmiş' teslim olmuş gururunu koruyamamış olarak ilan etmiştir.
Böyle bir zihniyete bir şey denebilir: Yazıklar olsun böyle bir spor anlayışına, yazıklar olusun sporu, milli takımı böyle bir zihniyete emanet edenlere; yazıklar olsun bu zihniyetle uzlaşan, hatta onu alkışlayan spor medyasına!
Bugün siz bu satırları okurken; ispanya-Türkiye maçının sonucu belli olacaktır. Maçın skoru ne olursa olsun, kaybeden Türkiye'nin milli takımı ve spor anlayışı olmuştur.
Sonuç ne olursa osun; kaybeden spor ahlakı olmuştur.
