"yavaş gel koçum saçın başın dağılmasın" denilesi aptal insanın itirafı olabilir olsa olsa.
yanlı televizyon kanallarında çıkan siyasal iletişim ve yerel yönetim uzmanları dahi chp'nin oylarını arttırdığı konusunda hemfikirlerdir; bu konuda yalan söylemeye artık yüzleri tutmayacağından olsa gerek. ulan zaten hemfikir olmasalar ne olur? yüzdeler, toplam seçmen ve kullanılan toplam oy sayısı belli değil mi?
bu itirafı yapan kişi bu kısa açıklamanın akabinde yeterince paklandıysa, sırayla şu itiraflarda bulunabilir mesela:
"destek verdiğim partim akp, türkiye cumhuriyeti'nin en başarısız partisi.
-mazlumun hakkını kollayacaklarını söylerken, iktidar olduktan sonra kurumsal yapılarında hiçbir mazlumiyetin barınmasına izin vermeyen, ikiyüzlü bir parti.
-benim partim zamanında, işsizlik oranı, eşi benzeri olmayan bir rekor kırdı.
-partimin yöneticileri o kadar kıvrımsız-dar beyinli ve mankafa ki; "insan hakları" dendiğinde reseptörleri bunu yalnızca "türbanlının insan hakları" olarak algılıyor.
-%7 ila 8'lik bir oy kaybı, vatandaşlara yaşattıkları düşünüldüğünde, komik bir yüzdedir; olması gereken ise %15'ler, %20'lerdir. allahtan benim gibi partisini körü körüne savunan bağnaz seçmenler var da idare ediyoruz. belirttiğim orana ancak 10 yılda geliriz, o da belki. ama ben savunuyorum. neden? çünkü aptalım.
-ülkecek gene ski tuttuk, habarımız yok. ama ben aptal olduğum için seviniyorum.
-partimin kanaat liderlerinin en çok tuttukları şey de, "öfke bir hitabet sanatıdır" şeklindeki klişeyi, yani aslen çirkefliği halka yutturmaktır. anaya bacıya sövmeyi iyi biliriz. aslan başbakan, taa ne zaman, ne de güzel vermişti o çiftçiye ağzının payını. ben bunda başbakanımı haklı görürüm çünkü sınıfsal öfkem genzimi yakar: çiftçide kendimi görürüm. rte ise olabileceklerimin teminatıdır, hele ki bu kafayla gidersem. aptalım çünkü.
-ekmek musaf çarpsın ki bir daha istediğimi elde edemememin faturasını karşı tarafa kesmeyeceğim, kendi kendimi rezil etmeyeceğim.