son ana kadar farkına varılmaz ki ayrılığın... ta ki eşyaların toplanmaya başlayıp, valizlerin hazırlanmaya başladığı ana dek... ev dağıtılır, dağılır... içindekilerle tabi... yapılan geyiklerin, içilen kahvenin, ardından tüttürülen sigaraların, sonra sınav stresinin yaşandığı o evin, evinizin dağıldığını görmektir. sığınağınızda ve yarenlerinizle, arkadaşlarınızla oynanan oyunların, her gece evinizde toplanmanın ve hocaları çekiştirmenin, yılbaşında sınavı bahane edip sırf arkadaşlarla kutlamak için geldiğiniz bu şehirde, bangır bangır çalan müzik eşliğinde tepinerek, parasızlıktan, yeni yılı yine evinizde kutlamak ama dostlarla kutlamaktır. tadımlık özgürlüktür kimileri için, başına buyruk yaşamanın ve çoğu zaman pasaklı!
gözlerin dolmasıdır son kez bakarken o sıralara, o lanet olası sıralara... nefret ettiğiniz halde fotoğraf çektirmektir her köşede... o köşeler ki senelerdir bu derece özel olmamıştır sizin için... sonra bir şeylerin düğümlenmesidir boğazınızda... geride kalanlar, anılar gelir akla, 'şu köşede' dersin, 'onunla ilk kez burda karşılaşmıştık.' ama geçmiştir artık her biri ve nelerin beklediğini bilmediğiniz bir meçhule yolculuktur rotanız, belki aydınlık, belki karanlık... ama bilinen bir şey vardır ki; artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır.