edebiyat ve sanatın bir çok dalında eser vermiş türk yazar ve düşünürüdür. ölümü sansasyonel olduğu gibi yaşşamı da kolay olmamıştır. belki de türk yazarları içersinde kategorize etmesi en zor olanlarından birisidir. Edebiyata girişi öyküyle olmuştur. daha sonra ise roman türünde yapıtlar vermiştir. aslında bazılarının dediği gibi "keşke sürekli öykü yazsaymış hiç romana girmesiymiş" cihetnden eleştriler ise yersiz olduğunu "kuyucaklı yusuf" isimli eser göstermiştir.
hikayelerinde ilk dönemlerdeki soyut aşk dikkate değer yer kaplar. daha sonraki dönemlerde soyuttan somuta geçecektir. bu "soyutluk"un" görüldüğü ilk örneklerden birisi değirmen" isimli öyküdür. bununla birlikte sabahattin ali'nin eserlerinde naturalizm de hakimdir. "ses" isimli eseri bunu güzel bir örneğidir. doğa'dan daha doğrusu yaşadığı doğal ortamdan koparılan türkücünün bir yarışmada ezile büzüle halleri ve tüürü okuyamaması bunu bir yansımasıdır. benzer nitelikter "orman" isimli öyküde de görülebilir.bununla birlikte bazı öykülerinde düşsellik(Birdenbire Sönen Kandilin Hikayesi) hakim olmakla birlikte poevari etkiler sezilir.
daha sonraki dönemlerde kuyucaklı yusuf ile roman dünyasına adımını atmış toplumcu gerçekçi romanın ilk örneklerinden birini vermiştir. bana kalırsa da en yetkin romanı- teknik aksaklıklara rağmen- bu eseridir. bilhassa eşkiya romanları ve toplumcu gerçekçi romanlarının temelini hazırlamış gibidir bu eser. bu eserden sonra ise içimizdeki şeytan isimli eseri romanını yazmıştır. bu eserde ise olumsuz olarak betimlediği bazı kimselerin nihal atsız tarafından zeki velidi togan, peyami safa ve türkçü düşünürler olduğu iddia edilmiştir. hatta daha da ileri giderek ırkçı söylemler ile ağıza alınmayacak-ırkçı nitelikte- sözlerde bulunmuştur nihal atsız. (bunlarla birlikte kürk mantolu madonna başka bir entrinin konusudur)
yukarıda yazılanlar bir yana sabahattin ali'nin eserlerinde sömürüye ve toplumcu gerçekçi eleştrilere parmak basan yönler olmakla birlikte, bunları hiçbir zaman derinlemesine irdelemez. bu sabahattin ali'nin düşüncelerini roman ve öykülerine yansıtmasından ziyade, dönemdeki mütehakkim tek partili chp iktidarının yaptıklarından dolayıdır. uğrunda tutuklandığı şiirlerinde ise dönemin siyasilerini kastedip etmediği ise kesin gerçeklik olmamakla birlikte hariçten gazel okunmaması gerekmektedir.