daha cok geleneksellikten daha kopmamis esnafin dukkaninin caminda yahut kapisinda gorebileceginiz cumle. evine gittiginiz arkadasinizin kapisinda da rast gelebilirsiniz nadiren.
sizi karsilayan boyle bir yaziyla karsilastiginizda, meger ki mekanin sahibiyle gorusmeniz cok gerekliyse, ilk is bir ya sabir cekin. cunku zamaninda geldigi gorulmemistir er kisinin boyle bir durumda.
ifadenin belirsizliginden faydalanir aslinda. yaziyi ne zaman yazdigi belli olmadigi icin, pekala az once de yazmis olabilir diye dusunur ya bekleyen kisi. bu belirsizlige olan asiri guven sonucu, yarim saatten once gelmez adam; kim bilir siz onu yazdiktan ne kadar sonra geldiniz bi de...
bekleyen kisi acisindan bakarsak olaya, tam bir dogu isidir bu. dakika kelimesini kullaniyoruzdur gerci ama, hala uc vakte kadar tadinda bir manayi kastediyoruzdur onunla. yani on dakka sonra ifadesi, simdi ordayim abi deyip yarim saat sonra gelen zihniyetin kardesidir. tam bir sabir abidesi olmaniz gerekir bu durumda. bir terbiyedir zaten bu. yapamayacaginiz isi, yapabilecek olana ve zaten her halukarda yapana birakmayi ogretir insana.
yazin, ikindi sicaginda, carsi zaten yeni yeni canlanirken, golgeligin altinda cantanizin uzerine cokup bi sigara yakin. ve zamani dusunmeyin artik, hayal alemine dalin ve ucun gidin. kaf dagina varamadan gelir beklenen kisi.*