ağlarken bir yandan en yakın dostla konuşma isteği doğar.. içini dökmek istersin.. yaşlı gözlerle cep telefonuna sarılır ararsın..
- kanka.. dur bi dakika dinle şimdi.. sakın bir şey söleme yine aynı şeyleri söyleme.. görüyorsun (nasıl görücekse telefonda) ki çok üzgünüm zaten.. zor tutuyorum kendimi şuan.. sanırım bu defa ayrıldık kanka.. inanamıyorum yha.. ben böyle olsun istememiştim ki.. zaten biliyorsun ne fedakarlıklar yapmıştım.. ve sen her seferinde beni idare etmiştin.. şimdi her şeyin sonu geldi gibi.. bütün dünya pamuk ipliğine bağlı gibi sanki.. hani şimdi beni arasa ve bittiğini söylese naparım ben.. kanka nolur unut deme.. onu nasıl unuturum.. lütfen bana boşver, bırak gitsin de deme.. çünkü onu kaybetmeye tahammülüm yok.. ben onu gerçekten çok seviyorum canım hem de çokk.. anlıyorsun değil mi beni canım ? Lütfen anla beni ...
+ bende seni seviyorum aşkım.. öncelikle bunu bil.. ve hiç bir şey bitmedi.. iyi ki yanlışlıkla beni aramışsın.. şuan duyduğum şeyleri ömrümün sonuna kadar unutamam.. seni çok seviyorum herşeyim....
- .... ( ağlamaklı yaşlı gözler şimdi mutluluktan gülümser o kızaran yanakların üzerinden.. )