- onunla başbaşa kaldım. ay, onu görmemi sağlıyordu. ay batınca ona da beni gösterdi.
+ aranızda neler geçti peki?
- alllah'ın haram kıldığı bir şey değil elbette.
+ ne gibi?
- dokunmaksızın yaklaşmak, konuşmak, sevgi sözleri etmek, gazel okumak ve ilanihaye
+ başka bir şey... ?
- ağalar, dostlar, eğer sizin düşündüğünüz manada bir haraket etmiş olsam aşkımınızın bereketi olmazdı. eğer aşk beni bir kötülüğe davet edecekse şerefim ve utanma duygum baskın gelsin isterim. işte bu yüzden ne ellerim bir kötülüğe uzandı bugüne kadar, ne ayaklarım bir kötüye gitti.
... aşkın tutulan, öpülen, okşanan bahsinden dem vurulsun istiyorlardı gençler. aklındaki hikayeyi onları hoş tutmak için anlatmaya başladı:
+ iyi de azizim, demiş dedeniz, şöyle boy aynasına bir canlı yakı sarmayınca aşk illetiniin devası olmaz ya! ... güleyim bari senin aklına...
- bunu ben de arzulamadım değil, ama onunla konuşurken ve bakışlarımızı birleştirirken zaman ne kadar güzeldi. velhasıl günler onunla kısa, onsuz uzundu mirim... işte aşkın gülünemeyecek yegane gerçeği...
+ insan maşukunu ele geçirince hiçbir şey yapmazsa bu nasıl aşk olur?
- gözümü yüzünden, kalbiimi de sohbetinden lezzetlendirmem bir şey yapmamak değildir ya? !
+ fırsat bir daha ele girmez diye düşünmez misin?
- beni günaha çağırana sevgili demem ben, itaate çağıran olmalı.
+ galiba seni sevgi hiç tutsak almamış!
- bilakis, ben her an sevginin tutsağıyım. öyle ki sevgi gizli kalmayacak kadar aşikar, görülmeyecek kadar gizlidir bende.
+ sevgi biraz da öpmek, sevmek, sevişmek kelimeleriyle yazılmaz mı sizin kitabınızda?
- elbette, bu da bir sevgi yoludur. ama hakiki sevgide hem güzellik, hem iffet vardır. güzellik seveni günaha, sevileni iffete iter. birisi sabrederek, diğeri şükrederek kalbine incelik verir ve sevmeyenin görmediği gözlerle görürler. iişte hak aşıkları buna iffet derler.
+ aşk ile deliye dönmüş birine iffetten bahsetmek susuza " sana ateş yakayım mı?" diye sormaya benzemez mi?
- sevgiliyi temiz isteyen, yahut temiz sevgili isteyen iffeti terciih eder, diyerek cevapladı nafi efendi'nin bu sorusunu ali ruhi bey.
arifler katında iffetin hazzı şehvetin hazzından büyüktür. iffetin başlangıcında sabır elemi vardır haz sonra gelir; şehvette ise iş tersinedir. önce haz duyulur, sonra bunun elemi başlar.
+ sevgiliyle buluşmanın lezzetinii tadanlar da böyle mi der üstat?
- şüphesiz onların nefisleri böyle dedirtmez kendilerine. ama hz. peygamber'in şöyle dediğidir ki naili 'yi ten zevkine dayalı vuslat lezzetinden uzak tutmuş ve dedenizi mahçup etmiştir:
"ey müslümanlar, zinadan sakının çünkü onda atlı kötü özellik vardır. bunlardan üçü dünyada, üçü ahirettedir. düünyada olanlar, güzelliğin yok olamsı, sürekli bir fakirlik ve ömrün kısalığıdır. ahirette olanlar ise allah'ın gazabı, kötü geçen bir hesap ve cehenneme sürükleniş."
(bkz: aşkname)
ve bizler ya ali ruhi efendi gibi düşünüyoruz ya nafi efendi. sonuçta her birey kendi hükmüne boyun eğecektir.