sözlüğün çok okuyup az yazan sikindirik yazarlarından biriyim. az yazmamın sebebi fazla bilgi sahibi olmamam. o yüzden de en çok "sikindirik" karmasını uygun görüyorum kendime. hazır moderasyondan bahsediyorken, kızm sana söylüyorum gelinim sen anla hesabı bu 'gizli' mesajla bitireyim giriş kısmını.
beyni kendisini terkedip bodrum'a yerleştiği zamanlarda gelip şu vasatı olmadık küfürlerle çamura bulayanların, çoğu kez anında tanığı olamasa da sonradan bilgisine varıyor insan. "vay be neler kaçırdık acaba" demiyorum kendi payıma. olan biten belli; lavuğun biri gelip boşalmış yine sözlüğe, birileri de ona cevap yetiştirmeye çabalamış (ki bunlar en büyük lavuklardır), moderasyon da uyumuş o ara.
nerden bakarsan felaket bi gece...
sonra sabah oluyor. yeni bi güne uyandık, her şey nefis olacak derken... öğleye doğru sol tarafa bi bakıyosun; "türbanlı kızların türbansız sevişmesi", "atesitlerin aslında sikten iberat olası" minvalli ne kadar zihin acıtan başlık, entry varsa mına koyuyor ortalığın. aynı günün akşamına değin bu saçma sapan başlıklar üzerinden aynı gerzek tartışmalar, sonrasında o sinirle kabullenemediğimiz entryler üzerinden moderasyona ayar vermeler...
onca yazar şahit olurken bi ahlaksızlığa, moderasyonun tüm üyeleri uykudaysa sorun var demektir. ama bazen de faturayı kendi adresimize yollayalım ki daha kolay hallolsun sorunlar.
28 yıllık profesyonel yaşantımda iktidar olanla bi türlü barışamadım. uludağ sözlük adı verilmiş şu vasatta da savunmaya girişeceğim en son zümredir moderasyon denen topluluk. ama herkes önce bi kendine baksın lütfen. "sözlük orospu çocuğudur" diye başlık açtığı zaman aklı evvelin biri, altına entry giren de moderasyondan önce kendine bok atsın evvela. ancak o vakit "bu başlık niye silinmedi, silinmiyor" diye höykürmek hakkını buluruz işte kendimizde.
