isminin aslında sarı kırmızı olarak düşünüldüğünü, ama fanatizmden uzaklaşmak için kırmızı yerine aynı hissiyatı uyandıracak -sıcak-ın seçildiğini düşünmekteyim. hüzün ve neşe gibi; ferhat göçer hüzün kısmını, hüsnü şenlendirici ise kırmızı kısmını oluşturmakta klarnetiyle. ne kadar hüzünlü de çalsa, klarnetin doğası sebebiyle olsa gerek, akıllara hep o sulukule hareketliliğini, umut kıpırtılarını çağrıştırmakta.
bizlere ibrahim tatlıses şarkılarını diğer müzisyenlerin söyleyemediğini bir kere daha göstermiştir ayrıca. bengü, ferhat göçer, hüsnü şenlendirici üçlüsü de bu akşam yalnızım dostlarımı söylemiş ve bu kuramımı tasdiklemişlerdir. durmadan albüm çıkartan ibovari türkücüler hala denemekteler bu formülü ama bir duygu, bazen neşe, bazen bir tını eksikliği sebebiyle başarılı olamamaktalar, iyi ki de olamamaktalar. demek ki magarada doğmanın da insana kattığı bazı değerler varmış.
pişmanlık editi: çok pis sallamışım be, kendimden utandım valla. yazıklar olsun bana!
son edit: bu yazımızda nasıl enrty sıçılırın en iyi örneklerinden birini vermiş bulunuyorum. çok iddialıyım bu konuda da, ve "ben daha iyisini sıçana kadar en iyisi bu" gibisinden bir uyarlamayla bu bahsi burada kapatıyorum. bravo bana.