Prison break efsanesinde hayatla bağları kopartıp gecelerini sabahlarını pc ile kurduğum üç boyutlu halüsülasyon dünyasında heba etmiş biri olarak lost'u izlemeyi ısrarla reddettiğimden aldığım tepkidir. Nasıl izlemezsin abi? here is the main question..
sözlük prison yılları.. öğrenciyim çorbanın makaranın fiks olduğu kışın sobayı bi kere doldurup bütün gece ne kadar ısıtırsa termametreli zamanlar. bir elimde cips, diğer elim boşta, kola apış aramda başlıyorum, ne menem şeydir ki bu 3 erkek bir yatağın içine halvet pozisyonunda prison alıp break üflüyorlardı. season 1 episode 1... here is cominggggggg....
zigana34: ohaaaa, hasiktirrr (10 dk sonra)
zigana34: insanmısın olum sen (15 dk sonra)
zigana34: manyak bişi lan bu, du episode 2 yapayım
Derkeeen, şunu tespit ettim ki her bölümün ilk 5 dakikası kesinlikle bir ohaaaaa çektirip bölüm sonunda hasiktir çektiren next episode piliiiiz dizisiyle cebelleşiyordum. e akrebe yelkovana omuz atmaya gerenk yok mübarek akıyor, akıyor akmasına da ikinci büyük zeka isteyen tespitimi yapıp egomda tavan yapıyorum bu arada. prison izlerken vakit nasıl geçiyor anlamıyordum.. üç adet film izlenebilecek vakitler geceleri prisonla sevişip break'te duş aldığım vakitler haline gelmişti. pek tabiki patota marka cips aynı elimdeydi colayı apış aramdan hala eksik etmiyordum...
ez cümle sözlük hayatımda hiçbirsey değişmedi, büyük zeka ve senaryo dehası barındıran diziden hiçbirşey de öğrenmedim. haa diyosan ki kardeşim izlerken aldığın haz neydi.. eywallah derim lakin okuyamadığım kitaplara, izleyemediğim başka filmlere yanarken de pek keyifli olmuyor. bir dizi bilmem kaç bölüm konu sürekli değişse de çerçevesi belli bir şeyi bütün gün işte anası ağlayıp akşam odasına tıkanıp izlicek insan yaşamasın zaten. yada h.sonunu bütün gün aynı adamları ekranda izlemek ne kadar rasyonel. eveet sözlerimi burada noktalarken hepinizi bu konu hakkında birkaç dakika düşünmeye ve artı oy vermeye davet ediyorum.***
