lisede uzun soluklu yahut üç günlük olsun, bir aşk yaşanmışsa adı ömrü billah unutulmaz.yoklamalarda onun adını duymak için kendi adını kaçırmışsındır, gelmediğinde camlara pineklemişsindir.sırf bakıştığınız için hocadan tokat yemişliğiniz bile vardır.derse gelmediğinde meraktan kudurmuşsundur o zamanlar cep telefonu da yoktu, yani vardı da bizde yoktu nerde o para öğrenci adama telefon alınacak.sudan bir sebepten okuldan kovulmuş lise aşkının adı tesadüfe bak ki, işyerinde ofis messengerında arkadaşın kişi listesinde gözüne çarpar isim benzerliği der geçersin, ama içini de anlamsız bir kuşku kemirmeye başlar.bir zaman sonra bakarsın ki arkadaş o isimle konuşuyor dersin ki benim lisede aşkım vardı adı aynı he..hadi canımlı bildik muhabbetler, makara çıkmış kaçırır mı arkadaş der ki; kepçe kulaklımıydı? *bu soru üzerine dizlerinin bağı çözülüverir.okuduğu liseyi de sordurursun kesinliğe kavuşsun diye, o işte o seneler sonra arkadaşının arkadaşı olarak karşında aynı meslek grubunda hatta aynı firmaya bağlı çalışıyorsunuz.arkadaş iyi bahsetmez, ondan serseridir şudur budur der hatta kendisine asıldığını, buluştuklarını görüştüklerini söyler.aylar önce günü birlik sizin işyerine gelmiş olan kızın da eski sevgilisi olduğunu öğrenirirsin.kısa bir zaman önce evlenip boşandığını, haftasonları taksicilik yaptığını, evinize çok yakın bir yerde ikamet ettiğini şaşkınlıktan sözler boğazına dizilir.mail kutunda ondan gelen bir mail benimle neden görüşmek istemiyorsun?biz neden ayrılmıştık hemde böylesi severken?çok değiştim ben eski ben değilim der. dilleri başka söyler, duydukların ise onun hala lise çocuğu gibi hayat sürdüğünü * ceplerimde sevgilim, yer gezerim modundan çıkmadığını gösterir.eskiye rağbet etmemek gerektiğini anlarsın, bu sevimsiz rastlantıya lanet edersin.senden temiz lise aşkı anını alıp, genç abazan bir erkek portresine dönüştürdüğü için.***