ünlü dahav kampının yakınından geçtim naziler in
bir akşamüstü, bindokuzyüzyetmişdörttü, şubattı
dahav sis içindeydi
şubatta kar kalın olur bu karanlık kuzey ormanlarında
geyiklerin ardından kurtlar iner ormanlara
otobanlar son derece eğlencelidir
kumaş gibi dokurlar yerin yüzünü
alman motor endüstrisinin telaşlı örümcekleri
kalın karın altında ki kara toprakta
sarı saçlı mavi gözlü bir güzel uyur
bu güzele bahar derler bizim bozkırda
buralarda belkide masallar tanrıçası kimbilir
dahav ın öbür yüzü filistin
sülünleri, tavşanları, kurtları, geyikleriyle
karanlık sıradağlar gibi ormanların ardında
dahav sis içindeydi
birdenbire bir koku, fırınlanmış insan eti kokusu
birdenbire bir yanık, çığlık yanığı
birdenbire seni andım yahudi
soluyan bir kara dağdı, dahav la aramızda
dahav la aramızda, yani senle
senin etin, senin acın ve senin çığlığınla
aramızda bu karanlık ormanlar
dahav ın öbür yüzü filistin
birdendire seni andım yahudi
kızarıp tutuşması çıplak derinin
yağın cızırdaması, cızırdayıp parlaması bir anda
patlaması pıtır pıtır gözlerin
yani senin gözlerinin yahudi
ve karın çıldırması, zincirini dişlemesi yüreğin
yani senin yüreğinin yahudi
deri, kemik, saç, tırnak
sevgi, nefret, umut, ölüm, düş, gerçek
yani nesi varsa insanoğlunun
çığlık çığlık yanması tutuşarak
yani yanıp kül olması çığlığın
birdenbire seni andım yahudi
seni andım birdenbire ve kanayan filistini
dahav ın öbür yüzü filistin
saçlarıma ak düştü
uygun bir ad bulamadım şu benim hallerime
ağlayınca çocuklaşan kızınca kaplanlaşanım
okşanınca kedileşen vurulunca itleşenim
su görsem balık olur deryalaşırım
yel estikçe domur domur domurur kanatlarım
turnalaşırım, altmışbin sözlüklerle düşünür
beşyüzbinlik sözlüklerle renkli düşler kurarım
yıldızlar arasında atlastan hamaklarla uyurum da geceleri
güneşli dağ göllerinden çıkar gibi açarım gözlerimi sabalara
ah şu benim hallerim ah şu benim hallerim
kar yağdı da genç yaşımda başıma
uygun bir ad bulamadım şu benim hallerime
geceler yarım olur uyku tutmaz gözlerim
kar yağarsa güvendiğim dağlara
ben kime güvenirim
birdenbire seni andım yahudi
karla kaplı o karanlık dağların ardında
dahav sis içindeydi, belki de hala sıcak
belki de hala tüten, fırınlar sis içinde
ürperdim bakamadım o kanlı kampa
çevirdim gözlerimi sıcak mavi sularına güneşli kıyıların
dahav ın öbür yüzü filistin
sen bir nazi kurbanıydın yahudi
fırınlanmış çığlıktın
sardı acın dünyamızı yıllarca kara bir duman gibi
acı çektim seninle yahudi
baş kaldırdım senin için nazi kasaplarına
tükürdüm suratlarına nazi kasaplarının
savundum seni
savundum insan yüzünün güzelliğini
savundum insan sesinin güzelliğini
savundum insan yüzlü dünyamızın güzelliğini
savundum sen de beni yahudi
bende dünyamızın güzel geleceğini
şimdi artık hepsi boş
bir fiilistin celladısın sen yahudi
bir azgın emperyalizmin kanlı elisin
savunmam artık seni yahudi, sevemem artık seni
çirkinsin sen, kötüsün sen, pissin sen
sırtlana dişlettiğin etini
güvercinden kopartmak isteyensin
andıkça şimdi seni
öğüresim geliyor
dahav ın öbür yüzü filistin.