özellikle Vııı. ve ıX. yüzyılda matematik, fizik, astronomi ve tıp alanları başta olmak üzere birçok alanda islam alemi önemli çalışmalarda bulunmuş ve önemli gelişmeler kat etmiştir. bu çalışmalar bahsedilen ilimlerin kendilerine has metodolojilerinin gelişmesiyle, sistemleşerek bağımsız ilim statüsüne kavuşmuşlardır. Bu gelişim, islâm âleminde, Beytülhikme denilen gerçek anlamda bilim akademilerinin, Şemsiyye denilen rasathânelerin ve Medrese denilen üniversitelerin yaygın bir biçimde kurulmalarını sağlamıştır.
her ne kadar batılı kaynaklar ilk üniversitelerin roma'da kurulduğunu işaret etse de, üniversiteler için gerekli sistemi ilk olarak islam aleminin medreseleri sağlamış ve avrupadan çok öğrenci çekmiştir.
ayrıca islam dünyasının alimleri kendi uzmanlık alanlarıyla sınırlı kalmayıp, birçok ilim tahsil etmişlerdir ve islam dünyasının her katkısını/yararını olduğu gibi bu konuyu da reddeden kıt görüşlülere aydınlanma dersi verirler.
bu konuda benim aklıma gelen en iyi örneklerden birisi Farabi'dir. kendisi aristoya yakın felsefi görüşleriyle bilinir ve aynı zamanda bir hekimdir. felsefeye, mantığa, sosyolojiye, tıbba ve matematiğe birçok katkıda bulunmasının yanısıra, Türk müziğinin önemli enstürmanlarından biri olan kanunu da farabi icat etmiştir.
yani günümüz müslümanlarının pasifliği ve geniş düşünememeleri tarihin yönünü değiştiren bir medeniyeti topyekün karalamayı ve reddetmeyi gerektirmez.