türkülerin doğduğu dilde daha fazla hissedilerek yorumlanması sonucunda ortaya çıkan durumdur. her zaman büyük acıların, büyük mutlulukların kısacası hissityatın doruk noktasına ulaşmasından sonra ete kemiğe bürünen dizelerin, kendi dilinde ruhunu bulması olayıdır. bir kitabı çevirisinden değil de orijinal dilinden okumak gibidir. müziğin evrenselliğine katılmış yerel bir lezzettir.*
(bkz: sari gyalin)
(bkz: nesrin)
(bkz: didou nana)