adriana;
katıldığı programda ayakkabılarını çıkararak 70 milyonun önünde ( 70 milyon geyiği değil olum bu. o varken kim sergen yalçın'ın programını izler? bi de bana) yalın ayak dolaşacak kadar doğaldır.
türk kızı;
pazara bile topuklu ayakkabıyla gider!
adriana;
kendisini öven insanlar karşısında yerin dibine girer mahçup olur!
türk kızı;
kendisini öven insanların karşısında götü kalkar! (kendisini yeren insana neler yaptığını söylemek dahi istemiyorum)
adriana;
koyu saçlarıyla barışıktır ışıl ışıldır gurban. sarı saçın aslında saç pigmentlerinde sorun olan insanlarda olduğunu bilir.
türk kızı;
koyu saçlarından nefret eder. dipten gelen koyu renk saçına aldırış etmeden kuş sıçmış gibi gözüken sarı-siyah kafasıyla küçük dağlardan sorumludur! koyu saçın sağlık göstergesi olduğunu dahi bilmez. ilgilenmez! (suratında tüp patlamış bronz teni de varsa anam anam en bi nefis şey.)
demem o ki; adriana, adriana lima'dır. dünyanın en güzel varlıklarından biridir. biz türk kızları da güzel olalım olmayalım farketmez öyle yan iç dudakları yiyip hasetten "sen bunun makyajsız halini gör" diye sallarız.
gerçi her sarışın mavi gözlü erkeğin kendini brad pitt sanması da böyledir o ayrı. ben bu yazıyı kendime yazdım sayın yerli monicalar, alınmayın!