annelerine edilen küfürü sineye çeken bir halk, tabiki de askerinin başına çuval geçirildiğinde susacaktı. öyle ya devletten korkutularak, darbelerle terbiye edilerek büyüdük. salyaları aka aka bir boşbakan çıkacak, dürüstlük tahlili yapacak. hemde sırf kredi kartı ile borçlanılıyor diye. sanki kredi kartı olmadan taksit yapan bir kurum varmış gibi.
bize daha ne yapsalar azdır azizim. anamızada sövse, yerin dibinede soksa azdır...
dünyanın en tuhaf mahluku
akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak