hiç uzatmadan söyleyeyim, izliyorum.
bir dizi fox'ta yayınlanacak, hamdi alkan yönetecek, yapımcısı birol güven olacak, liselileri kart elemanlar oynayacak ve ben bu sirki kaçıracağım ha? bırak ya.
eskiden hep benim boş saatlerime denk geldiğini sanırdım, sonra baktım ki, gece gündüz yayınlandığı için illa denk geliniyor, çabalamak yersiz. ben çok seviyorum böyle iler tutar yanı olmayan, neresinden tutsan elinde kalacak dizileri. hbb yayını iki gün donduğunda bile ara ara açıp izleyen bir neslin evlatlarıyız. fox tv'nin inanılmaz bir yayın politikası olduğuna da inanıyorum zaten. tribün ateşi mi desem, bez bebek mi; su gibi mi desem, k1 boks saati mi, maliyle 50 sarışın mı, cıvık ana haber mi yoksa çarkıfelek mi? flash tv'nin büyük bütçelisi, çölde bir vaha gibi adeta.
fox'un türevini arka sıradakiler'e göre alıp, arka sıradakiler dizisini izlemeyenler için kısaca özetlemek isterim:
leş soundtrack, gözde mukavelat, oktay'la manitasının maceraları, çirkin adamın oktay'ın manitasına yanık oluşu, didaktik ve tam bir kafa ütüsü öğretmen dayı, "sibel aşkım noooooldu?", "ibom seni seviyorum aşkım", ki sibel dediğim kötü yola düşmüş ama sonra kendini kurtarmış çirkin ama dev göğüslü sibel, "breehehehe zengin çocuklarıyız oktay'ı dövelim" ve son olarak da bugüne dek böylesini görmediğim bir duman yoğunluğuyla yazıldığı aşikar "mavi sakal tribi". mavi sakal müziği, csi kafalı piercingli ali, mavi sakal kurbanı bücür cadı'daki kızcağız ve peltek romancı mavi sakal... güzel allah'ım.
of of, yazdım da canım çekti. izliyorum, kenevir tarlasını ateşe verip ciğerlerime dumanı çekiyormuşum gibi hissediyorum kendimi, ta ki su gibi başlayana dek.