bu cümlenin içinde geçtiği kitabı, ya da metni okumadan atıp tutanlara şaşıyorum ben asıl. bana, yani pija'ya , yani ulusözlük'teki tek otoriteye sorarsanız ben size tüm benliğimle bunun karlı bir alış-veriş olduğunu söylerim. hayran bırakırım kendime durduk yerde, ona göre. haah! işte öyle aynen...
vatan gibi son derece subjektif, son derece balon, son derece şişirilmiş bi kavramla karşı karşıya olduğunu düşünmüş olabilir yazar bu cümleyi kurarken. masallardansa gerçek bi tokadı tercih etmiş de olabilir. ben de okumadım ve ben de en az sizin kadar sallıyorum. sadece infazcı kimliğimi geri planda tutuyorum bu kez. sizden tek farkım bu.
bana "vatan"'ı tanımlasın şurda 3 kişi. üçü de birbirinden farklı tasavvurlar sunacaktır. hatta canlı bi tartışma olsa birbirlerini yiyeceklerdir salt bu vatan kavramının tanımlanması yüzünden. bilemiyorum bunlar hep faraziye. ve fakat olmayacak şeyler gibi gelmiyor bana. vatan, millet, sakarya özel üçgenindeki vatan mı bu? değilse, hangisi? ahmet ağbim hangisinden bahsediyor acep?! bu soruların cevaplarını ya da bu cümlenin altında başka bi cevherin yatıp yatmadığını merak etmek yerine ben dahil hepimiz osuruktan fikirler ürettik ya da gereksiz korumacı- saldırgan bi üslupla bi şeyler karaladık saçma sapık...
bak onca karakterdir yazıyorum ve inanır mısın hala mantıklı bi alış-veriş olduğuna dair fikirlerim değişmedi. bana meme ve bir kiraz ağacını gölgesi gayet hoş geldi. ahmet ağbi de bu cazibeye kapılmış olamaz mı? öte yandan sözlükte sabahtan akşama kadar ne denli abazan olduğuna şahit olduğumuz pek değerli "vatansever" arkadaşlarımızın da saldırganlaşması ayrı bir komedya. okumaz bu çocuklar!