Vakt-i zamanında slobodan miloseviç ve radovan karadzic'in de "büyük yugoslavya'nın bölünmemesi", "yugoslav birliği" gibi çatılar altında yaptığı sırp ırkçılığını unutma gafletine düşerek, El-beşir'in tutuklanmasını "insani çerçevede yerinde bir karar" olduğunu yadsıyacak kadar körleşmiş şahıslarda iki gram vicdanın bulunmadığını bize ispatlayan zihniyetin, ne kadar "kör gözüne parmağım" şeklinde bir anlayışa sahip olduğunun kanıtı cümledir.
E tabi, el-beşir'i "Bm güvenlik konseyi geçici üyeliği" uğruna kırmızı halıda, seramoniyle karşılayanlar bu ülkenin yöneticisi olunca, yönetilenden de bunları duymak çok da abesle iştigal durmamaktadır.
Düşüncenin başka bir boyutu, bir alt katmanında ise nedense katil gayr-i müslim olunca katil, müslüman olunca ise birlik yanlısı lider olmaktadır. insanlık suçu işlemenin dini, mezhebi yoktur. Katil dünyanın her yerinde "katil"dir. Bosna'daki de katildir, Sudan'daki de katildir. Tartışma götürmez insanlık suçlarını burada "düşünce özgürülüğü" suistimali altında tartışmaya kalkışmak bile, bence yeterince utanç vericidir.
not: işbu entryi yazan chp'nin statükocu poitik zihniyetinden de nefret etmektedir. Kendisini chp partizanlığıyla suçlayacak potansiyel "çamur atıcı"ları da muhatap bile almayacaktır.