selam verip vermeme arasindaki kararsizlik ani

entry3 galeri
    ?.
  1. daha önce kötü sonuçlanan bir şeyler yaşayan, fazla samimi olunmayan ya da sizi tanımayan fakat sizin onu bir şekilde tanıdığınız insanlara karşı yaşanan bu an her insanın başına gelebilecek, yaşayabileceği türdendir. o anda gözler konuşur anlaşır, duruma göre selam verir ya da vermez insan. bu anda gaza gelip selam verdiğinizde karşılığını almadığınızda veya istediğiniz içtenlikte karşılık alamadığınızda sezerciğin bir filminde annesini özlediğini anlayarak dondurmasını birden yere atarak boynunu bükme sahnesini içten yaşamak içten bile değildir. ve üstüne karşıdaki insan fatih terim olursa bu anın, duyguların ve dilemmanın zirve yapacağı aşikardır.

    bu anın ne demek olduğunu bilen idrak eden marlboro man. geçen hafta oynanan besiktas gençlerbirliği maçında vip tribünü girişinde sigarasını dibine kadar içip öyle girecektir maça. yanda da protokol girişi vardır.

    (bkz: sigarayı dibine kadar içmek)

    sigarasını artislik bir hareketle fırlatma sırasında fatih terim' in protokol girişine doğru yöneldiğini görür. basın mensupları bu girişi beklenen bir şekilde fatih terim'e sundukları sorularla uzatırken, marlboro man bu anı yaşamaktadır. bu 2 3 dakikalık zaman dilimi fatih terim' i göze kestirilmiş ama ulan siktir git cevabını almayı bile düşünmeye zorlamıştır beni. hala fatih terim' e bakarken bir taraftarın fatih terim' e el uzatıp selam vermesi beni biraz umutlandırsa da bu kararsızlık anını hala yaşamakta olan ben üstüne yusuf yusuf atarken, şimşek gibi aniden "hocam meraba nasılsınız" sorusunu yapıştırı verdim. üstüne elimi uzattım.

    elini uzattı..sadece güldü ve kafa salladı..

    ellerim titriyordu.

    ama bu durumdan yüz bulmak, şımarmak genimde vardı.

    hocam bir de foto he? dedim.

    selam verdik borçlu çıktık diyen fatih terim' in bakışlarını çözebiliyordum.

    kabul etti..

    resmi çekildikten sonra saolun hocam dedim. "koçum benim ne demek" niyeti ile elini omuzuma uzatırken, tolunay kafkas' ın roberto carlos' a yaptığı hareketi yaptım ona. omuzumu çektim, ne oluyor lan tarzı bakışlar attım. sonra bir ışık belirdi, bir ara mehmet ağar' ı bile üstümde görür gibi oldum. hastanede uyandım.

    desemde inanmayın. omuzuma elini uzattı. 2 kere "koçum benim ne demek" demiş gibi hafifçe dokandı. ve ben stada bir hoş girdim. maçın ilk 20 dakikasını ağzım açık izleyerek telefonumun bluetooth' unu açaraktan bütün açık bluetoothlara bu fotoğrafı gönderme isteği belirdi bende.

    kısacası ve işin özü; fatih terim'e selam verip ondan bile karşılık alıyorsa insan. bu kararsızlık anını yaşamaya hiç gerek yokmuş, yaşamayın. karşılık vermezlerse siktir çekin ulan. allah' ın selamı bu, almayan utansın. *
    4 ...