çocukluk

entry292 galeri
    41.
  1. istanbulda bir gun tramvaya binmistim. benden bir durak sonra tramvaya bir aile bindi anne baba ve iki erkek cocuk.anne cok seker bir abla hafif tombulca ,babada sevimli bir abi hatta ferhunda hanimlardaki fehminin hafif uzun sacli hali diyebilirim o derece . cocuklariyla konusurlarken farkediyorum tabiiki onlarin sekerligini sevimliligini. cocuklardan biri orta okul yaslarinda otekisi ise bayag kucuk.kapi onundeyiz hepimiz. ufak olan devamli sagi solu okuyor gayet keyifli mutlu belli ki yeni ogrenmis okumayi.bir sure sonra bizim ufakligin icindeki asilik parliyor, ailesinin yanindan gelip benim yanimda durmaya basliyor.annesi siki sikiya tembihliyor 'aman ha dusme' diye . tramvay durup kalkarken bende tutuyorum arada . ama ufaklik hic orali degil pencereden disaryi okuyor.bir iki soru sordum; kacamak bakislar.peki. sonra bir anda duruldu. kapi ustunde asili olan duraklarin yazili oldugu tabelaya takildi parildak gozleri. duraklarin hepsini heceleye heceleye okuyor . bende o sira camdan disari dalmistim, durup kalkarken hala kolacan ediyorum veleti ama o coktan kendine mukkayet oluyor . sonra soyle bir ses geldi ufakliktan:
    -zey-tin-bur-nu... aaaaa zeytinburnu(suratta tarif edilmez bir gulumseme akabinde) hihihiiggg....
    iste o an cocukluk nedir ne degildir ne kadar saftir ne kadar basit ve hayat doludur resmen yasam gozlerimin onune serdi... kendi kendime gulumsedim oylece. hergun onunden gectigimiz basit seylerin bile farkinda degiliz diye hayiflandim ,garipsedim. cocugun suratina baktim ayni sevimlilikteki gulucuk hala orda duruyor. kafasini sevdim. babasi cagirdi,teslim ederken veledi gulumseyerek basimla selamladim babasini .iki durak sonra indiler.sonra sikici hayata, gri dusuncelere ve farkindaliksiz yasamaya devam .....
    1 ...