-sosyal devlet sadaka kültürünün egemen kılınması değildir.daha önce de açıklanmış ama yine de sosyal devlet için (#4718145)
-"ak parti nin basarisini komur dagitmasina baglamak" öncelikle "başarı" ile ne kast edildiğine bakmak gerekir. toplumsal, ekonomik, kültürel bir kalkınma ise bunu henüz göremedik. ama yüzde elliye yakın oy almak, birinci parti olmak ve 29 mart seçimleri için en büyük aday olmak ise bunun net cevabını biliyoruz.bu da önemli bir analizi gerekli kılar.
bilinen bu net cevap kömür dağitılmasına bağlanabilir mi diye düşününce, öncelikle kömür denen şeyin sadece kömür olmadığını, (evet futbol sadece futbol değildir gibi oldu ama idare edin artık) yaygınlaştırılan sadaka kültürünü sembolize ettiğini söylemek gerekir.
peki yüzde 47yi açıklamaya bu yeter mi? elbette yetmez.kömür dağıtılan kesim oyları toplam oyların çok az bir bölümüne tekabül eder ki bu tarhan erdem tarafından da açıklandı. kaldı ki akp' nin yüzde 47 alması, büyük ekonomik krize ve iktidarın yıpratıcı olması beklenen etkisine rağmen yerel seçimlerde türkiye' nin hemen her yerinde başa oynaması sadece bununla açıklanabilecek olsaydı ne siyaset bilimine ne sosyolojiye ne de siyaset sosyolojisi-psikolojisi gibi alanlara gerek kalmazdı. en çok "kömür" dağıtan -ki kömürün sembolik bir anlamı olduğunu başta söylemiştik- en çok oyu alır, seçime dahi gerek kalmazdı.
akp' nin seçim "başarısı"nı -ki bununla da ne demek istendiğini kendimce yukarıda tanımladım- anlamak önemli ve daha geniş analizleri gerekli kılar.
bu konuda;
çevrenin merkezileşmesini, burjuvalaşan anadolu sermayesinin bürokratik iktidara göz dikmesini, mevcut laik-bürokratik merkezi iktidarın sarsılmasını ve nihayet cumhuriyet tarihinin önemli gerilimlerinden biri olan devlet-din çatışmasının taraftarlığına soyunan siyasal partileri ve aldığı oyları görünce, sadece "kömür" dağıtımı ile açıklanabilecek kadar basit olmasa gerek diyorum.
peşinen edit: yazdıklarımdan akp taraftarı ya da düşmanı olduğumu veya "kömür" dağıtımını desteklediğimi çıkaranlar olursa, el insaf yahu...