turbanlinin ozgurluk anlayisi

entry21 galeri
    9.
  1. türbanın koskoca şeriatın simgesi olduğunu öğrendiğimiz uzun entrye konu olan başlık. belirtmek isterim ki "şeriat" sadece kanun demek. yani şeriat demek kanun demek. elbette ki günümüz şartlarında kullanılınca " islam hukuku " olarak algılanması normalse de sanki bedevilerin çöl kanunlarıymışcasına ağızlar köpürtülerek üstüne gidiliyor. açık konuşacağım bu ülkede kimse sizin anladığınız şeriatı getirmek istemez, istese çoktan getirirlerdi o ayrı bir konu. ama istemezler, niye istesinler. demokrasi kavramı adam gibi yaşatılsa, özgürlük anlayışı lafta kalmasa neden istesinler. ben bugünlerde şeriat istiyorum diyen birini görsem anlarım ki demokrasiyi gerçek tadında istiyor. kılık kıyafetinden dolayı kimse dışlanmasın istiyor, örttüğü örtüyü, türban ve baş örtüsü diye ikiye ayırarak ayrımcılığı başlatıp bir de üstüne suçlanmak istemiyor. iman ölçme aleti mi var ki ölçeceksin milletin dinini, inancını neden örtündüğünü. diyanetin kitaplarından cümle alarak kendine ispat yapan arkadaşa sesleniyorum biraz tarih oku mesela, o kitapların tamamını oku önce mesela, sonra meallerle yetinme tefsirleri oku mesela. islamiyetin ilk zamanlarında ki hukukun uygulanışını oku mesela. böyle alıntıladım, bak bak ne yazmış pisler demekle olmuyor işte türban birşeyin simgesi. türban hiçbirşeyin simgesi değildir. alttan da bağlansa üstten de bağlansa baş örtüsüdür ve ancak kullanan kişinin ne için kullandığına göre nicelik kazanır. kimisi bankadan kredi çekerken kimlik sahtekarlığını kolay yapmak için kullanır, kimi erkekler gizli işler için kara çarşafla kadın kılığında dolaşır, kimi servet sahibi zengin dindarla evlenmek için kimi ailesi istediği için, kimi çevresinde namuslu tanınmak için, kimi ne olduğunu bilmeden alışkanlıktan, kimi tamamen bilinçli ve hür iradesi ile inancından... ama kuzum bize ne oluyor da kalkıyor eleştiriyoruz yok sen türbanlısın kesin siyasi simge demek. o zaman namaz kılmak da şeriatın simgesidir, oruç tutmak sağlam bir simgedir, zekat vermek, sadaka vermek, yalan söylememek, içki içmemek de bu ülkenin rejimini bozup şeriat getirmek isteyenlerin simgesidir. bu simge lafını icat eden ve her bulduğu yere yapıştıran arkadaşı açıkça uyarıyorum cahillikten vazgeçin efenim. şeriatı getirmek isteseler gerçekten, kalkıp takmazlar örtülerini, içten içe güçlenmeyi beklerler, gizlenirler, nedne izin verilmiyor diye eylem yapmaz, ağlamaz, okullarını bırakmaz, devlet dairelerinde 657 ye tabi çalışma şanslarını geri çevirmezler. elinde bilgisayar var, iki lafı bir araya getirip, google dan istediğini buluyorsun diye ortamı bulandırma artık. bırak isteyen istediğini giysin, çıkarsın sana giren çıkan ne. nedir seni rahatsız eden bu kadar örtüden, türbandan, namazdan, niyazdan. nedir bu düşmanlık derecesinde tahammülsüzlük. belki onlar doğru biliyor, belki biz doğruyuz haybeye bir ömür öyle yaşıyorlar da sana ne. adamsan çıkarsın ispat edersin tek tek yanlışlarının neden yanlış olduğunu, haybeye ibadet edip örtündüklerini. hayır anlamıyorum desen ki islam dininde şöyle bir emir var her 5 senede bir komşunu döveceksin diye. ben dövülmek istemiyorum sırf biri inanıyor buna diye desen haklısın ama yok böyle bir şey. ben örttüm sen de ört demiyor kimse, ben kılıyorum sen de kıl namazını da demiyor. en fazla dese namaz kılmıyorsun örtünmüyorsun cehenneme gitcen sana cennette " meme " yok der. e sen zaten inanmıyorsan salla gitsin. e az da olsa inanıyorsan zaten bilirsin ki " kalpleri ancak allah bilir " aşere-i mübeşşere " hariç biz de bilmiyoruz kim gidecek gitmeyecek cennete, sığınırsın yaradanın sonsuz rahmetine, güler geçersin. ama gözünü seveyim nedir bu bitmek bilmez saldırganlık, kimi okuyorsun böyle gaza geliyorsun, kim oynuyor duygularınla, gençlik ateşinle. sen yaşa bildiğince, yalana girmedikçe, çalmadıkça, insanlara zarar vermedikçe ne senden bana ne ne onlardan sana ne.
    3 ...