sözleri güzel, müziği ise kötü ve o sözlerle uyumsuz olan marş.
Ayrıca Avrupa'da milli marş geleneği ortaya çıktıktan yıllar yıllar sonra, ve apar topar belirlenen bir marştır. Yani mesela bu ülkeyi kuranların savaşırken içlerinden söyleyip durdukları bir türkü veya marş sonradan milli marş ilan edilmiş değildir. Dolayısıyla tarihi-duygusal anlamı, herhangi bir mehmet akif ersoy şiiri gibi, şairin yeteneğinden ve sözlerinden ileri gelir.
Buna karşın pek çok avrupalının milli marşına verdiği önemden kat kat fazla önem veririz biz buna, vatan savunması gibi söyleriz milli marşı. 10 kişi toplansak, konuşmadan önce patlatıveririz bi istiklal marşı. Çoğumuz da düzgün söyleyemez melodisini, garip garip anırır ve sert esler verir kimi yerlerinde. Ama olsun, önemli olan hissetmektir ortak bir duyguyu. Ha tabi her yerde tekrar tekrar söylene söylene, ortak bir duyguyu çağrıştırmaktan ziyade, otobüs sırası bekler gibi, sıradan bir görevi ifşa etme havasına da bürünür istiklal marşını okumak. Olmasa eksikliği hissedilen, ama olunca pek bir dikkat çekmeyen bir ayrıntıdır orda burda onu okumak. 30 yıllık eş gibidir...