ahmet telli

entry366 galeri video2
    35.
  1. saklı kalan

    günlüğü eksik tutulan güz, usulca çekilmiş de kıyıya
    bütün gürültülerden uzakta, eğiriyor suların köpüğünü
    belli ki duymuyor, dağların uğuldayan yalnızlığını

    bekleyişin ve acıların uğultusudur yalnızlıklar
    kimi kez kuşatabilir büsbütün doğayı, aşkı ve yaşamı
    ama kayalıkların karanlıklarına, hiç sığar mı bir doğanın yalnızlığı?

    bir çiçek bile doldurabilir, uçurumların derin oyuklarını
    oysa o bir çatlaktan fışkırıp bir yangın gibi büyüyendir
    belli ki duymaktadır kalbinde aşkın saklı yalnızlığını

    anımsanan ne varsa şimdi biraz acıya dönüktür yüzü
    ve solgun bir gülümseyiş gibi sararken sessizliği
    taşır bekleyişin gizinde aşkın saklı yalnızlığını

    günlüğü eksik tutulan güz, eğirirken suların köpüğünü
    ey alıngan susuşundan üzünç, gizli öfkesinden kan sızan!
    kalbini suların göğsüne bastır, duyacaksın kalbimizin atışlarını.

    suçlama beni

    suçlama beni böyle bırakıp gidiyorum diye
    bağrımı yakan bir yaradır bu ayrılık şimdi
    bilki kanımdadır sevişmelerin yangını
    öylece girerken gecenin bağrına
    taşıyorum sımsıcak gülümseyişini
    yaşanan günler hayatı oyarak gedikler açıyor
    durulur mu artık durgun sularda bekleyerek seheri
    talan ediliyor bahar ve aşk
    öyle bir soygun kidurulacak gibi değil
    vurmazsak eğer kendimizi yola
    yaşamak zorunlu, kurtarılırsa eğer bahar ve aşk
    ve şimdi hayat, acı yeşil bir keder renginde
    hayatın ve sevincin kederi alt ettiği yer
    kavganın ortasıdır ki
    umudun çiçeklenişi aşkın yengisidir bu
    ey anısıyla kalbimi yakan; kederlenme hemen
    ve suçlama beni böyle bırakıp gidiyorum diye.

    ahmet telli.
    5 ...