sağlık konusunda bir sürü yerde, güvenilir sayılan kaynaklarda bile pek makul olmayan sebeplerle kötülenen içecek.
durum şöyledir belki de,
"çok güzel bir içecek var. x.
ali (13) aysel (11) ve nursel (15) bu içeceği çok seviyorlar.
sütle, suyla, vs. araları pek yok.
sebze meyve de pek yemiyorlar.
portakal suyu da içmiyorlar.
ama hepsi birer mantı - kola canavarı!
ama günde en az 1lt kola götürüyorlar!"
araştırılıyor hemen, basit bir sorgu:
"bu çocuklar ne içerdi?
kola.
evet, o halde kola olmalı bu işin müsebbibi!"
gerçekten de durum böyledir galiba. zira yeni çocuklar cips, kola, kebab hastaları. pidelere de bayılıyorlar. hele döner!
kalsiyum almayan bir bünye, sürekli kemik kaybı riski altındadır. ek olarak, fosforik asiti ve buna bağlı olarak, içerdiği fosfat nedeniyle de kemik kaybı yaptığı iddia edilen kola hakkındaki orijinal rapor şöyle der (http://www.ada.com'da araştırılabilir),
"süt yerine gazoz türü içecekler içmek, içerdikleri -düşük- fosfat seviyesi nedeniyle kemiklere zarar vermektedir"
kolanın amacı bir süt olmak değildir, amacı, güzel ama doğal olmayan bir içecek olarak para kazanmaktır.
kısacası kola kötü değildir, kolayı alışkanlık haline getiren çocuklara süt içiremeyen - ya da onlara kolanın bu kadar çok içilmemesi gerektiğini gösteremeyen ebeveynlerdir.
diğer bir kemik zararlısı ilan edilen kafein konusunda da, 5kola/1kahve ya da 2kola/1çay türü oranlamalar vardır ve sabittir. tabii, türk kahvesi girerse, oran 8kola/1tk olabilir.
asidite konusunda da elma ve elma suyu örneği yeteri kadar mantıklıdır.
yani, "kola güzeldir, ama amacı sadece güzel bir içecek olmaktır. şifa beklemeyin" demek gerekir.