kıbrıs meselesini yakın tarihten ele almaya baslarsak 1974 barıs harekatıyla baslamak mümkündür.bu mevzuyu hepimiz biliyoruzki rumların adada yasayan soydaslarimizin can güvenligini tehdit etmesi sonucu ayse kızımız tatile önderilmistir.adınada barıs hareketı denmistir.bizim dısımızda ingiltere fransa gibi dünyada söz sahibi devletlerin garantörlügü de vardır.böylece türk askeri adaya bir girmis pir girmistir.garantör diger devletlerin ve amerikanın, birlesmis milletlerin tüm uyarılarına ragmen adadan askerlerimizi hala cekmemekteyiz.bunun gerekcesi olarak da hala soydaslarımızın can güvenliginin olmadıgını göstermekteyiz.kıbrısın stratejik konumunum etkisini tabiki göz ardı edemeyiz...
bu günlerde ise askerlerimizi cekmememiz gerekcesini sorgulamak gerekir.çünkü kıbrıs rum kesiminin avrupa birligine girmesiyle cok sayıda kıbrıs genci (18-30 yas arasi)rum vatandaslıgına gecmek icin basvuruda bulunmustur(40 bine yakın nüfustur).çünkü onlar avrupada iyi bir egitim görmek ve iyi bir yasam standardı yakalamak istemislerdir.ne yazık ki bu genclere denktasın torunu da katılmıstır.
uluslar arası platformda kabul edilen garantölük geregi olarak makul sınırlara erisildiginde ve güvenlik saglandıgında askerler bölgeyi terk etmek zorundadır.
bu iki olayı karsılastırdıgımızda 1974'ten beri verdigimiz mücadele böylece bosa mı cıkacak?????söz sahibi ülkeler -tabiki bunların cıkarları büyük ölcüde söz konusudur- bize sen kimin can güvenlenligini kimden koruyosun demiyecekmidir.özellikle yeni nesil böyle yapınca.
hos avruoa birliginin kıbrıs sorununu hallet gel demesi de bundandır ya neyse...
bu kıbrıs meselesinin sadece bir sorunudur bunu baska sorunlar dogurdugu gibi bu olay da sanırım daha büyük sorunları getirecektir.egerki siyasetimiz (bkz: cözümsüzlük cözüm)ve (bkz: kazan kazan)politigini brakıp baska çözüm yolları ararsa belki koluzu kaptırmadan birseyler yapabiliriz.