maç hakkında ve beşiktaş hakkında yazmak istediklerime gelince;
maçı izlemedim, fazla bir beklentim de yoktu zira. çünkü bunca zamandır yıldırım demirören'in bizlere yaşattıkları bendeki bu beklentisizliği ortaya çıkardı. demirören, ertuğrul sağlam'ı aldığında umutlanmış ve takımı en az 5 yıl boyunca ertuğrul sağlam'a vermesi gerektiğini düşünüyordum. başarı istikrarla gelirdi bana göre. nitekim bu durum böyle olmadı. ertuğrul sağlam gitti ve tartışmalarla dolu bir şekilde mustafa denizli geldi(ve ben kendisininde en az bir 5 yıl boyunca durmasını istiyorum). denizli'nin gelmesini garipsemiştim açıkcası. fakat kendisinin deneyimli ve iyi bir teknik direktör olduğunu biliyorum. geldi ve aslında kendisinin kurmadığı bir takımın başına geçti. eldeki imkanlar bir süper lig takımı için çok iyiydi. 3 tane süper forvet, genç yetenekler, güzel bir defans, ve başarıya aç bir takım vardı elinde. ilk maçlarda takımını tanımak adına farklı sistemlerle maça çıktı ve az bir kayıpla bu tanışma sürecini atlattı. devre arasında beşiktaş'ın tam aradığı kan olan fabian ernst'in takıma katılması ise bizim için büyük bir şanstı. çünkü devre arasında böyle bir transfer yapılması ve o transferin takıma böyle adapte olması herkesin bildiği üzere zordur.
her neyse, denizli takımını tanıdı ve nasıl bir yol çizeceğini belirledi. denizli'deki isteği gören futbolcularsa içlerindeki kazanma hırsı ve açlığıyla ellerinden geleni yaparak oynuyorlar. ard arda 4 maç kazanmak bunun bir göstergesidir. tabi bu takımın birliği için güzel bir durum. asıl önemli olan maçları önümüzdeki haftalarda oynayacağız. mühim olan bu maçları kazanabilmek. bu istek ve bu futbolla ben kazanacağımıza inanıyorum. ancak!!!
ancak dedim devamını getireyim;
unutmayalım ki başımızda bir yıldırım demirören var. korkum yine garip hareketler yaparak takımı mahvetmesi. geçen seneki hakem hatalarından dolayı şampiyonluğu kaçırmıştık. birde tam lider olduğumuz hafta istanbul büyükşehir belediyespor'a yenilmemizin de buna katkısı büyüktü. inşaallah bu sene de bu tip olaylar başımıza gelmez. ama yine de korkuyorum sözlük.
beşiktaş'ım her zaman kalbimdedir. yıldırım demirören'den önce ve demirören'in ilk yıllarında kaybettiğimiz maçlarda çok üzülürdüm. hatta babam maçlardan sonra beni teselli ederdi. bu sene özellikle süper ligteki şu tabloyu görünce, ve bu maçtan sonra kaybedeceğimiz maçlar yine beni üzecektir.
ben mustafa denizli ve futbolcular'a güveniyorum bu sezon. şampiyon olamasalar bile sezon sonuna kadar bu hırs ve açlıkla oynasınlar. çünkü beşiktaşlılar bilirler bizim için en önemli olan futbolcuların terlettiği o formanın hakkını sonuna kadar vermesidir. başarı ikinci plandadır. boşuna demiyoruz sevinmek için sevmedik diye.