ikili ilişkiler konusundaysa çok şey var esasında söylenecek. en başta kızı gerçekten sevme şartı var. sonrasında diğer tavsiyelerde bulunmak gerekir ve amaca uygundur. tabi amaç da önemli, kızı götürmek olamamalı sadece.
güzel ya da değil bazı anları paylaşmak, hayatta hoş vakit geçirebileceğin insan sayesinde yalnız kalmamak olmalı. sonu ne olursa olsun hayalleri süsleyecek hoş anılar olmalı ve gurur duyulmalı bitse bile.
gelelim tavsiyelere... bir kızı çok severken, sevdiğini ne çok söyleyeceksin ne de gözüne sokacaksın. gözüne sokma konusunu açacak olursak, aşkına karşılık beklentilerin, tehditlerin olmayacak. seni kaybetme ihtimalinin yüksek olduğunu dile getirmeyeceksin. gerektiğinde kaybedecek.
ona çok fazla değer verdiğin halde ne kelimelere dökeceksin ne de her an belli edeceksin. o zaten bilecektir değer verdiğini.
onu asla kendinden daha çok sevmeyeceksin, onsuz ölecekmişsin korkusuna kapılmayacaksın. ya da bunu ona hissettirmeyeceksin.
o ağlarken sen de ağlamayacaksın, şefkatli kollarla sarmalamak yeterli.sıcak nefesini boynunda hissettiği an, bilecektir ki, yanındasın, üzgünsün.
asla keskin tenkitlerde bulunmayacaksın. senin hoşnut olmadığın şeyleri yapmaması, en azından sırf bu yüzden yapmaması zaten anlamsız. kendisi gibi olmasına izin vereceksin.
asla seni tamamen tanımasına izin vermeyeceksin.esraregiz olmak her zaman sürekliliği hatta sonsuzluğu getirir. her an merak eder seni kız, çözmeye çalışır ve beyninde yalnızca sen olursun.
olur olmaz tenkitlerde bulunmaktan vazgeçmelisin. onu yapma, bunu yapma, bunu giyme, oraya gitme, saçını kestir... bunlar kızın kalbinde kırıklar değil küçük çentikler oluşturur, bu da ilişkiyi çekilmez kılar. sen kızacaksın diye normal olmaktan vazgeçer ve kendiliğinden yani senin sevdiğin kız olmaktan çıkar. senin sevginin dozu da azalır ister istemez. çünkü senin zorladığın kalıba girmeye çalışır ve senin olmaktan çıkar. olmasını istediğin şekil bir kızın aşık olabileceğin biri olmadığını anlarsın ancak.
