erotizm den çok, güldüren hikayelere sahip bir kitaptır. biseksüel hikayelerin osmanlıda ne kadar yaygın olduğundan da bahseder. zamanın padişahları oğlanların baldırına şiirler, gazeller, methiyeler dizermiş. ya ya!
ayrıca murak bardakçı, kitapla alakalı bir röportajında 'kitabın basım sırasında yaşadığınız zorluklar nelerdir' vari bir soruya çok güzel bir yanıtla karşılık vermiştir:
'osmanlı ve islam polisleri çıktı başımıza. bu adamlar osmanlı yı kafalarındaki islam devleti şablonuna oturtmaya çalışıyorlar. bugün osmanlı yı savunanlar, islam vasıtasıyla sahip çıkıyor, kültür olarak sahip çıkmıyor ki. osmanlıda kerhane ve meyhane yönetmeliği vardı, kanuni zamanında devlet şarap ihraç edip vergi alırdı, bunların varolduğu devlet şeriat devleti değildir. islam, imparatorluk islamıydı. ama şimdi köy islamı hakim. adam şehrin göbeğine cami yapıyor, tenekeden yeşil minare dikiyor tepesine. köydeki binasının rengidir o. köy islamı, imparatorluk islamını anlamaz. o yüzden de işlerine gelmeyene karşı çıkar. ama kitapta yazılanların hepsi bizim hikayemiz. hiç gocunacak bir şey yok. geçmişin iyi tarafına sahip çıkacağız, işimize gelmeyen tarafına sahip çıkmayacağız. öyle şey olmaz, hepsi bizimdir.'