şu sözlükte herkesin başından geçmiştir bu vukuat en az bir kere.. yalan konuşmayın olm.. on bin küsür insanın arasından tek malın ben olması istatistiki açıdan imkansıza yakın.. sadece 'başlıkları alt alta okumak' başlığına, solda herhangi bir ünlü isim görünce onun üstünde artık hangi başlık varsa bu ikisini taşıyıp bir de ''doğru söze ne hacet? *'' diyen adamlar bile kanıtlar, tek mal ben değilim, başkaları da yaşadı bu iletişimsizliği..
nasıl ki defanstaki bir sabri sarıoğlu önünde top bulunca ezbere santraya doğru yollar topu ''belki lincoln oralardadır lan..'' diye.. veya nasıl ofanstaki bir sabri sarıoğlu önünde topu bulunca ezbere stat projektörlerini vurur ''geçen bordeaux'ya gol attım kimse bişicikler diyemez, aha valla aştı lan bu sefer gal.. ahhh.. tuttu en arka sıradaki ibne..'' diye.. işte bazen bizim de (verdiğim örneğin aksine bir tanesine sahip olmamıza rağmen) beynimiz ezberden hareket eder..
biri gelir sabah sabah.. sen kendini klasik bir ''n'aber? - iyiyim senden n'aber?''e koşullandırmışken karşı taraf neoklasik çıkar, ''günaydın'' der, ''selam'' der hatta 1800'ler arizona'sındaysan ''ugh'' bile diyebilir.. gafil avlanırsınız..
- günaydın..
+ iyiyim senden n'aber?
karşı taraf adamsa kısa süreli bir şaşkınlıktan sonra bir şey olmamış gibi devam eder diyalog.. benim arkadaşlarım ile daha farklı seyrediyor:
- günaydın..
+ iyiyim senden n'aber.. (hay amına koym ne dedik)
- aa sağol senin de kandilin mübarek olsun..
+ tamam abi anladım saçmaladım, gelme üstüme..
- çok yaşa..
+ ne?
- hep beraber abi..
+ öff..