lost

entry4261 galeri video36
    1687.
  1. bu diziyle ilgili beni rahatsız eden tek bir şey var: sun ve sayid'in süper ingilizceleri. bize şu an mantıksız gelen herşey dizinin bitiminde mantıklı bir hal alacak, buna inanıyorum. ama biri koreli biri ıraklı bu iki insanın amerikanın yerlisiymişcesine her sözcüğü, her deyimi anlıyor olmaları mantık hatası olarak kalacak. sayid'in ingilizceyi nasıl öğrendiğini bilmiyoruz ama sun (buradan sonrasında 2. sezonu izlemeyenler için küçük bir spoiler var) ingilizceyi amerikada eğitim görmüş sevgilisinden öğrendi.

    şimdi ben kendimle kıyaslıyorum; yaşım 10'du ingilizce öğrenmeye başladığımda, hem de yoğun ingilizce programı olan bir okuldaydım. 10 seneden fazla süre kendi ülkemde ingilizce öğrendim,kendi branşımdaki ingilizce makaleleri okuyabilecek kadar iyi ingilizcem var. ama sawyer'ın neredeyse hiçbir cümlesini anlayamıyorum. diğerlerini de hızlı konuştuklarında veya deyim kullandıklarında anlamıyorum. ama maaşallah kocaman kadın ingilizceyi, kendi milletinden birinden öğreniyor (amerikalıdan filan değil) ve her söyleneni anlıyor. bir kere olsun söylenen laftan sonra boş boş bakıp "sorry?" * demiyor. veya onlardan daha basit cümlelerle anlatmalarını talep etmiyor. adeta bir "native speaker", kate'den ayırt edemezsin. desmond'ın iskoç aksanıyla bile sorun yaşamıyor. aynı şey sayid için de geçerli ama belki o daha küçük yaşta öğrenmiştir diye pek ses etmiyorum şimdilik...
    5 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük