eğer gerçekten aşık iseniz, gözünüze uyku girmez, girdiğinde de zaten kalkacağınız saate 3 saat kalmıştır. yastık kısmen ıslaktır.* anılarınızın çoğunluğu güzel ise kendinizi teselli edecek bir sebep de bulamazsınız. onu diğerlerinden ayıran bir durumda, ilk defa yapılanlardır. anılar mekanlar yıllar sonra bile size onu hatırlanır. sürecin başlarında en can sıkıcı hadiselerden birisi de, yakın arkadaşlarınızın ona gidip sizinle tekrar beraber olması için baskı yapmalarıdır. oysa siz onu incitmektense uzaktan sevmeyi tercih edersiniz. ve kelimenin tam anlamıyla dümdüz olursunuz.
zamanla gözyaşları acının rengini soldurur, ve hayat düzenine girmeyeye başlar. burada ince bir ayrıntı vardır ki; ilk sevgiliniz ve ilk aşkınızdan ayrılışınız masumca ve mecburiyetten olduysa yük dahada ağırlaşır.
aradan geçen yıllar * onu size ancak kısmen unutturabilir. zamanla hafızanızdaki yüz bulanık bir hale gelir, bu onu dergi reklamlarındaki modellerin yüzlerine uygulanmış photoshop efekti gibi kusursuzlaştırır.
hayat artık yolundadır, başka birisine aşıksınızdır, keyfiniz yerindedir, herşey mükemmel gidiyordur ama sizin kalbinizde onun açtığı yara eskisi gibi kanamasa da dokunduğunuzda kanamaya hazırdır.
unutmanın insan için ne kadar önemli bir meleke olduğu da burada ortaya çıkar. eğer unutamasaydık bazılarımız bir daha dağıttığını toplayamayabilirdi.
uzun lafın kısası gerçek aşkın acısını yıllar tamamen yok edemez.
ama başka birisinin aşkı daha baskın gelirse onu unutturur,
veya daha sonra o kişinin zıvanadan çıktığını yani değiştiğini görürseniz acınız silinebilir.