artık aliler eve gelsin, ayşeler, fatmalar gezsin tozsun.
Engels, tüm kadın cinsinin erkekler tarafından köleleştirilmesini tespit eder ve bir erkek egemen sistemi tarif eder. Ayrıca Engels, yine Köken;de cinsiyetler arasındaki bu çelişkinin, sınıf ilişkileriyle aynı anda geliştiği görüşündedir. Tarihte görülen ilk sınıf kavgası, kadınla erkeğin arasında gelişen bu eşitsizlik ile aynı döneme rastlar. Ve ilk kez bir sınıfın ezilmesi; yine kadının, erkek tarafından ezildiği bu dönemle çakışır. Engels, diğer yorumlamalarında kadın-erkek çekişmesinin sınıf mücadelesinden önce oluştuğu görüşüne katılmaz, öte yandan sınıf mücadelesinin sonucu olarak da kabul etmez. Engels bu konuyu paralel bir gelişim olarak ele alır. Bu da sınıf çelişkisinin yanı sıra kadın ve erkek arasında ezme-ezilme ilişkisine işaret eden bir saptamadır.
Aile içinde erkek, burjuvadır; kadın proletarya rolünü oynar. Kadınların kurtuluşunun ilk koşulu, bütün kadın cinsinin yeniden toplumsal üretime dönmesidir ve bu koşul, karıkoca ailesinin toplumun iktisadi birimi olarak ortadan kaldırılmasını gerektirir.
Leninse, iki cinsin eşitsizliğini, sınıf çelişkisinden ayrı tutar. Cinsiyet eşitsizliğini; sınıflı toplumun yok edilmesiyle tüm sorunların otomatik olarak ortadan kalktığı kolaycılığına kaçmadan ele alır. Onun tariflerinde, sosyalist bir devrim perspektifinin tüm ezilme ilişkilerinde olduğu gibi kadınların ezilmesini de kapsayacağı ancak bu sorunun salt devrimle bitmeyeceğinin ipuçlarını buluruz.