Salat ve selam; kulu, peygamberi, hayırlıların en hayırlısı olan Muhammed'e, aline, ashabına, destekçilerine ve yardımcılarına olsun, hem de bol bol!
Sonsuz şükürler, övgüler ve yüceltmeler, sınırsız hamdü senalar, sonu gelmeyen medihler kainatın yaratıcısına ve yaratıklara varlık verene olsun. Onun sıfatları yüce ve kutsaldır.O, alemi yaratırken kendisiyle ilgili ne bir çıkar ve sebep ne de bir fayda ve menfaat gözetmiştir. Tersine sırf kereminin, eksiksiz inayetinin ve lutfunun eseri olarak yaratıp sonsuz kudretini göstermiş, alemi türlü türlü garip ve nefis nesnelerle donatmıştır. Bunlardan biri de insanoğlunun atası ve alemde var olan her şeyin kaynağı Adem-i safiyyi ( Seçkin ve Üstün Adem ) bir avuç topraktan yaratmış olması, sonra da uzun yıllar balçıktan yarattığı bedenini ilahi irade sebbiyle onda Ruh'la ilişki kurma yeteneği gerçekleşip, insani nefs olgunlaşana kadar Mekke ve Taif arasında bırakmasıdır.
Sonra yüce Allah Adem'in bedenini, " Ona ruhumdan üfledim" ( Hicr,15 : 29 )süsüyle bezedi. Ona " insan " adını verdi. insan "üns" ( ünsiyet ), "müanese" ( dostluk ) kelimeleri birbiriyle uyumlu harflerden meydana gelen kelimeler olduğu için mükemmel olan ilahi hikmet onun yalnızlığın sıkıntısını giderecek bir can yoldaşına ( mu'nis ) ihtiyaç duymasını gerekli kıldı. Bu yüzden onun sol tarafındaki kaburga kemiğinden var kılma ve meydana getirme yoluyla insanoğlunun annesi Havva' yı yarattı. Doğum ve üreme iyi bir biçimde hasıl olsun diye hayvani nefsin arazlarından olan arzuyu (şehvet) onun tabiatına yerleştirdi. Sonuçta yeryüzünde ve dünyanın her tarafında bunca insan ortaya çıktı, belirdi, kendini gösterdi ve yayıldı. Bunlardan her sınıf kendine özgü bir sıfata, her taife özel bir niteliğe, her kavim öbürlerinden farklı bir dile ve lehçeye sahip oldu. Bunlarının kökünün bir, dallarının ve şubelerinin ise sonsuz oluşu Yaratıcı'nın mükemmel bir kudreti bulunduğunun açık bir delili ve kesin bir ispatıdır.
Her şeyde O'nun için bir kanıt vardır ki, O'nun bir olduğunu ispatlar.
