bu işte ince bir çizgi ne yazık ki, bir türlü anlayamadığımız. mesele din değildir; dinin yanlış algılanması ve bir takım çıkar çevrelerince kasıtlı olarak kullanılmasından ibarettir.
dinibütün toplumlar, diğerlerine göre daha kolay yönetilir, haliyle, tartışılamaz kurallar vardır, her inanan uymak zorundadır. kendisini dini ile ifade eden çoğu devlette, yöneticiler sadece iktidarlarının devamını sağlayacak kuralları zorla uygulatırlar. din; iktidarı destekleyen bir araca dönüşür ve halk uyuştuğundan ses çıkaramaz; günahtır. ama bunun sorumlusu bir kitap olamaz. kitap'ta eleştiriye maruz kalan hükümlerin olduğu da iddia edilir ama aslında kitap temizliği, saygıyı, okumayı öğütler. kullanan yönetimler bunlara vurgu yapmazsa, din haliyle yanlış algılanır/ algılatılır.
misal güzel sözlüğümüze bir bakalım; beni delirten sevgili sözlükdaşlarım her allahın günü mini etekli kızlarımızı karalamaktan kendini alamazken, aynı yazarlar, çalıp çırpmanın kutsal kitabını yazacak raddeye varmış akepe'ye ses çıkartmamaktadırlar. bu ülkede adam öldürmenin cezasına, mini etekli kızlara verdikleri tepkiyi vermeyenler var. nedeng? ama nedeng? bunun sebebi islam mıdır? katiyyen! bu açıkça bağnazlık, hazımsızlık, anlayışsızlık... ki, bu dingilcanlara çıkışacağım derken kendi köşesinde sessiz sakin takılan barış yanlısı müslüman adamı da yakmış bulunmaktasınızdır ayrıca. cahillik, deyin, bağnazlık deyin, dingilcanlık ama olayı islam'a bağlamayın, şeklinde nacizene fikirler sunmaktan nedense kendimi alamıyorum.