zeki oldugunu kanitlama cabasi

entry1 galeri
    1.
  1. sözlük, sınıf, ev, sokak kısacası yaşadığımız ve alakamız olan her yerde görmemizin mümkün olduğu çabadır. bu arada 1 aydır yazmıyodum entry, farklı geldi şimdi yazmak. neyse birazdan başlarım yine saçmalamaya. bu arada ne ezdim kendimi hayatım boyunca yalnız ha. kendimi iyi gibi gösterdiğim her cümleden sonra istisnasız ezdim kendimi. sözlükse saçmaladım, okulsa çalışıp başaramadım, hayatsa hep laf yedim, maçta boş kaleye topu yuvarlayamadım. kendim kendime hep bir looser (aslında böyle yazılmamak) imajı çizdim, kendimi hep böyle anlattım az sayıdaki dinleyenime. bilmiyorum bu alçak gönüllü, mütevazı insan imajı çizmek istememden mi kaynaklanıyor ama hep böyle yapıyorum. bilinçsiz yavşama mı var lan yoksa bende? en nefret ettiğim(iz) insan tipi olan yavşak insan tipinden biri miyim lan yoksa ben de? istemeden yavşıyor muyum yoksa otoriteye, kızlara? oysa çoğu insan gibi ben de kafamda otorite karşıtı, yavşak olmayan bir insanım. ama çok kimseye komik gelen bu kaybeden insan hikayeleriyle geçti hayatım. kimse okumuyor (bu da ilginç bir ifade ilk enrtyimden beri beni kimsenin okumadığını iddia ederim) ama ben entrylerimi bazen okuyorum. sözlükte de hep böyle yazmışım hep bir kaybden insan imajı vermey çalışmışım. çok kişisel oluyor ama... birazdan gelcem inşallah başlıktaki konuya. biraz daha yazacam bunları. dediğim gibi biz yavşaklara küfretsek de acaba bizde bilinçsiz bir yavuşak mıyız? hani ersin karabulut, umut sarıkaya gibi bizden, bizim gibi hatta okurken hepimizin (aynı ben lan) dediği adamların da çokça anlattığı baskın karakterlerden miyiz? toplum içinde yüksek sesle konuşabilen, esprileri ile herkesi etkileyebilen, karizmatik, herkesin sevdiği insanlar mıyız? yoksa bunu yapan adamlara "he abi" diyen tırtlar mıyız? tabii hepimiz aynı değiliz, sözlükte milyon çeşit adam var, bunu okuyanlarda da iki çeşit mensupları var tabii birbirinden habersiz. kendi adıma konuşayım. ben kendimi yıllardır hep ikinci tarikata sokar, yancı olarak analtırım kendimi.

    o değil de başlık geldi şu an aklıma.

    böyle bir şey var ya ve ben bu şeye çok gıcık oluyorum. herkes kendine göre süpersonik ve en zeki insan. bunu yaptıklarıyla kanıtlamak istiyor. en basit ve demin bile gözlemlediğim bir olay var. mesela bu sözlükte bazen bir başlık açılıyor ve herkes süper, harika laf sokan, zeka pırıltısıyla dolup taşmış insanlar olduğu için hemen bir ayar yarışı başlıyor. ya da kelimelerin ve harflerin oynandığı entryler var. örnek verme özürlü olduğum için (ki bu dertten muzdarip insanlar olarak 2. olağan kongremizde "insanın aklına hemen gelmiyo lan" şeklinde bir bahane söyleme kararı almıştık ve işte bahanem o) bazen olur lan böyle siz de bilirsiniz. bir yazar hakkında biri bir şey der ve ardından 40 süper insan, zeki varlık bir harf değişikliğiyle devam ettirir bu durumu. bu arada şimdi "ben de yapmadım değil, ben de yaptım ben de şimdi kınayarak anlattığım şeyi önceden yapan bir döneğim" cinsinden bir şey yazacağıdım vazgeçtim.

    annelerimiz, ailemiz sayesinde çocuklukta şişirilen egolarımız ve kafamızda oluşturduğumuz en süper insan benim, benden zekisi yok anlayışı ilk darbeyi sokakta, asıl darbeyi lisede, öldürücü darbeyi askerde yiyoruz (bir cinsi tamamen dışlamak).

    ama nasıl şişirilmişsek etkileri hep devam ediyor ve bir boşlukta sıyrılıp geliveriyor derinliklerimizden. bir durumda hemen lafı sokup rahat eriyoruz. karşımızdaki de bizimle aynı durumda olduğunda laf hiç havada kalmıyor, sırayla giriyor o an konuşmayana. işte bu kanıtlama çabasının amacı demin bahsettiğim bilinçsiz yavuşaklık (bilimsel bir şey gibin oldu, o yüzden yavuşak yazdım, kahve ağzına döndüm) olabilir.

    bildiğin egosunun zedelenmesini kimse istemiyor, egosu zedelenince hemen zedeleyene kıl oluyor, gıcık oluyor. bu arada acaba herkse böyle lan? o da geldi aklıma egosundan arınmış çok adam da vrdır tabii.

    bu sıyrılıveren ego temel içgüdü gibi. insan bir anda hayvanlaşıyor ya. mesela biri biraz yüz versin hemen tepesine çıkıyoruz. şu an lisede okuduğum için (hatta bugün azar yedim piç fizikçiden) mesela bu paragrafın içindeki durumları çok yaşıyorum. hem ben yaşıyorum hem de yaşayanları görüyorum. bize kıllık yapanları hiç sevmeyiz. bize iyi davranan hoca isteriz. ama iyi davranana da yapmadığımızı bırakmayız. sırf iyi niyetli diye tepesine bineriz. işte bu içimizdeki hayvanatlık. ego da böyle biir anda çıkıverip kanıtlamaya itiyor bizim zeki olduğumuzu.

    iki şeye kıl oluyorum bu aralar: biri bu zeki olduğunu kanıtlama çabası, diğeri kendini güzel veya yakışıklı sanmanın verdiği özgüven. ikincisi beklesin biraz.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük