yıllarca ülkeyi yöneten (evvela istanbulu)kesimdir.
yıl 97 96 filan. babam ile gülhane parkına giderdik. bindiğimiz otobüsün şöföründe, kesilse bir yastık takımı çıkacak güçte sakal vardı.
bu adamlar yıllardır istanbulda ve tipleri bellidir abicim. bir göbekleri vardır bu adamların onlardan 2 metre önde gider. çok yağlı bir cilt, orospu kaşı gibi bir bıyık bu adamları bütünler. çocukları bile onlara benzer. cünyırdino.
gülle gibi çocuk yav. ne yediriyorsunuz bu çocuklarada bu kadar şişiyorlar? üç uçakla hacca giden bi insan ne yer? ne yer ise onlarda onu yer.
tesbit için evlerine konuk oldum bir zamanlar. amcam vesile olmuştu.
varan 1-evde çay servisi, kahve servisini erkekler yapıyor.(değişik)
varan 2-helaya çıkarkene evin portmantosunun yanında kocaman bir pirinçlik gördüm(safi içi dolu pirinç hocam ağzına kadar. ohanesi bune bre)
varan 3-yemek felsefeleri şudur. yemek bitmeden kimse kalkmaz sofradan. görev almış bir asker gibi... hoyda diye yemeğe girişilir.
bir insan evladı neden bu kadar yemek ye? yemeğe karşı bir garezleri mi var? peygamber efendimiz sofradan hep yarı tok kalkarmış bre az sünnet yapın...
bir keresinde amcamlarla aile ziyaretinde bulunurkene hiç hesapta yokken diğer deyişle piyangodan çıktılar... haydaa
3 tane oğlan limon sıkarken fırlayan çekirdek misali ee birden çiuv diye dağılı verdi. aile reisi elinde tesbih, üzerinde peygamber yaka gömle, haki renk takke ile girdi.
+selamın aleyküm(nezaketen ayakta herkes. yaşına hürmet herşeyden önce)
-ve aleyküm selam hacım hoşgeldin(oturur hacımız koltuğa ama koltuk gorrç irss diye sesler çıkarır)
bayanlar boş bulduğu odaya dalarlar hemen. bizdeki bayanlarda(yengem, annem filan onlarda bayanlar yanlız kalmasın misafirler diye yanlarına gider). ve hacının üzerindeki esans burnumuza burnumuza gelir. kesif bir koku be abi. çarpılacam şimdi ''burnumun direği kırıldı'' derler ya aynı o işte.
hacının damadı(elips şeklinde gözlükle, ince bıyık, ne idüğü belirsiz solmuş bir takım elbise ve gri renkte çorap ile yanımda oturmuştur)
+ee dersler nasıl abisi
-iyi işte abi, gidip geliyoruz.
+hangi dershaneye gidiyorsun?(heh işte muhabbet burda kopar abicim, burdan sonra hacıda olaya el atar. bizim peder susar o sırada rıdvan dilmenin yorumu var çünkü. içimden baba beni duy. baba duysana lan beni diye bağırsamda, babamın deyim yerinde ise zikinde bile değilim)
-fem'e gidicem. ama pahalı be abi.(söylemek zorundayım yoksa, muhabbet dahda uzayacak)
+aa olur mu abisi ben hallederim şimdi olayı.(adam torba misali cebinden bir ton kartvizit çıkarır. telefona sarılır. zart bey ile görüşürür.)
+hebele hübele hebele hübele.
10 dakika sonra.
+tamamdır abisi senin iş. yarın babanı al götür kaydını yapacaklar.
-ne kadar abi
+bişi değil 2 milyar
-baba.
++heee
-2 milyar diyor süleyman abi.
++tamam hallederiz, sus biraz. abi görüyormusun dedenin yaptığını...
hacı o ara armut tartmaya başlammıştır....(uyuklamaya başlamıştır)
+buba hadi gidelim. ziyaretin kısası makbuldür.
--kim? tabi tabi...