2009 itibariyle hala bu kişi (ortalama olarak) inanç ile bilmeyi birbirine karıştırmaktadır. insanların günlük yaşamında farklı küreler olduğunu dinin, işin, bilimin vs. belirli yakınlıkları olsa da farklı küreler olduğunu kabul edememiştir. bu yüzden sürekli "bak işte kuran bunu çok çok önceden yazmıştı" tarzı tavırlarla dinini bilimin verileriyle açıklamaya ve desteklemeye çalışırken dinine ters gelen bilimsel kabulleri ise lanetlemektedir. oysa ki bu insanın inandığı dinin dünyevi bir dayanağı ve referansı yok iken dünyevi olmayan bir şeylerden referans alıp dünyevi olgulara sataşmaları onları küçük duruma düşürmektedir. oysa ki inançlarına bir güvensizlik emaresi gibi sürekli bilimi referans göstermek yerine olduğu gibi inansalar ve bu inançlarını başkalarına sürekli ispatlamaya ve daha üstün olduğunu göstermeye çalışmayıp sadece sevseler; müslümanlığı çok daha insani ve mantıklı bir boyutta yaşayacaklardır. ama evrim gibi tanrı geni gibi tartışmalarla sürekli yanlışlandıkları bir kısır döngüye girmekteler ve bu döngünün getirdiği güvensizliğin neticesinde maddi dayanakları sağlam olan bilgilere tamamen epistemolojik olarak gerçek kabul etmediğimiz referanslarla saldırgan bir tutum izlemektedirler. oysa ki kuran gibi ne ateizm ne hristiyanlık ne de başka herhangi bir sistemler bütünü insan hayatının anlamı, nereden gelip nereye gittiğimiz vs. üzerine kesin bilgiler ve yol haritaları vermemektedir. bu insanın kuranı ve sünneti de bu şekilde düşünüp diğerlerine ve dünyevi bilgilere saygılı olması ve mantıklı yaklaşması hem kendi hayatı hem de müslüman toplumların ilerlemeleri açısından çok önemli bir basamaktır.